YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11329
KARAR NO : 2014/13642
KARAR TARİHİ : 16.10.2014
MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/01/2013
NUMARASI : 2011/273-2013/21
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu aracın seyri sırasında yoldaki bozukluk nedeni ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul olduğunu, davalının kusurlu olduğunu açıklayıp fazlaya dair haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kusurlu olmadığını, idari yargı yerinin görevli olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 3.065,82 TL’nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davalı idarenin yolun bakımından sorumluluğu nedeni ile yoldaki suyun tahliyesini sağlayacak drenaj kanalı ve menfezi yapmaması sebebine (hizmet kusuruna) dayanılarak açılan tazminat istemine ilişkindir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı haklarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece resen dikkate alınması gerekir.
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı KTK’nun 7/a maddesinde; karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin Özel Hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğurmuz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen 2918 Sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85. v.d. maddelerinde araç işletenin sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
Bu durumda mahkemece, idari yargının görevli olduğu nazara alınarak karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.