Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/11310 E. 2014/15081 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11310
KARAR NO : 2014/15081
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2012/417-2013/171

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı aracın müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla beden gücü kaybı ve geçici-sürekli iş göremezlik nedeniyle 1.500 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 08.02.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 45.065,39 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı A.. Ş.. vekili, dava konusu miktarın hesaplanabilecek durumda olması nedeniyle kısmi dava açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığını, müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığını, dava açılmadan önce müvekkiline ihbarda bulunulmadığından yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin davadan önce temerrüde düşürülmediğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının taşındığı motosikletin sürücüsünün kusurlu olmaması nedeniyle G.. H..’na yönelik davanın reddine, bilirkişi raporu benimsenerek ve ıslah doğrultusunda Diğer davalı sigorta şirketine yönelik davanın kabulüne, 45.065,39 TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı A.. Ş..’nden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-1086 sayılı HUMK.’nun 381.- 389. maddelerinde (6100 sayılı HMK m.294-297), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK.’nun 388. maddesinde (HMK m. 297/II); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
Somut olayda, mahkemece 14.03.2013 tarihli celsede, kısa kararda sadece “davalı sigorta şirketi yönünden ıslah edilen davanın kabulüne” denilmekle yetinilerek, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklara ilişkin hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de;
2- Tazminatın kapsamı ile ilgili olarak hazırlanan ve yerel mahkemece de benimsenen bilirkişi raporunda; davacının 18 yaşında askere gideceği ve 19 yaş 3 aylıkken gelir elde etmeye başlayacağı varsayılarak hesaplama yapılmış olup, askerlik yaşının 20 olduğu gerçeği karşısında hatalı değerlendirme yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
3- 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortacıya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Somut olayda, davalı sigorta şirketi dava açılmadan önce temerrüde düşürülmemiştir. O halde sigorta şirketinin hükmedilen tazminat yönünden dava tarihinden itibaren faizle Sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken kaza tarihinden itibaren sorumluluğuna karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı A.. Ş.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı sigorta şirketine geri verilmesine 4.11.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.