YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11305
KARAR NO : 2014/15017
KARAR TARİHİ : 04.11.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2009/487-2013/70
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı H.. E.. ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının işleteni ve sürücüsü olduğu aracın davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davacının uzun süre tedavi gördüğünü ve tedavi gideri ödemek zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 8.000 TL. maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen dosyada ise işgücü kaybı nedeniyle 5.000 TL. maddi, 50.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, kusur oranını ve talep edilen tazminatı kabul etmediğini, davacının tedavi giderlerini ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi, tedavi giderlerinden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini istemiştir. Yargılama aşamasında davalı Hüseyin Ergün’ün vefat etmesi nedeniyle mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl ve birleştirilen davada 11.303,70 TL. maddi tazminatın davalılardan, 3.500 TL. manevi tazminatın davalı Hüseyin Ergün mirasçılarından tahsiline karar verilmiş hüküm davalı H.. E.. ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkeme hükmü davalı H.. E..’e 2.5.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı HMK.’nun geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle H.U.M.K.nun 432.maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 28.5.2013 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiş ve harcı yatırılmıştır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-6100 Sayılı HMK.nun 297. maddesinde verilen hükümde, iddia ve savunma yönünden toplanan deliller, delillerin tartışması, varılan sonuçla ilgili hukuki nedenler, taraflara yüklenen borç ve sağlanan hakların kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması gerektiği belirtilmiştir.HMK.nun 26. maddesine göre Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece davacı tarafından açılan davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmesine karar verilmiş ve buna göre hüküm kurulmuş ise de birleştirilen davalar bağımsızlıklarını koruyacağından her davada talep konusu ve miktarları ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğur görülmemiştir.
Kabule göre de; Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar ve tedavi giderleri nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”,
Yasanın geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına
veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir.Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk “Sosyal Güvenlik Kurumu’na” geçtiğinden eldeki davada yasal hasımın “Sosyal Güvenlik Kurumu” olması gerekir.
Bu durumda mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davaya dahil edilmesi, tarafların delillerinin toplanması, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanların belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı H.. E..’ün temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar H.. E.. ve H.. A..’ye geri verilmesine 4.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.