YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1128
KARAR NO : 2014/807
KARAR TARİHİ : 28.01.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05/07/2012
NUMARASI : 2011/615-2012/332
Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 28.01.2014 Salı günü davacı vekili Av. F. T. ile davalı vekili Av. S. Ö. geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı vergi mükellefi olan S.S. K. Toplu İşyeri Yapı Kooperatifinin müvekkili idareye vergi borcu bulunduğunu, vergi borçlusunun davalıdan olan alacağı için gönderdikleri haciz bildirilerine davalı tarafından haksız itirazlarda bulunduğunu öne sürerek haciz bildirisinde yazılı 8.843.668.75 TL.nin haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece borcun ödenmesi nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı hazinenin dava dışı borçlusuna borcu bulunduğu gerekçesiyle davalı 3. kişiye yapılan haciz bildirisi üzerine 3. kişi olan davalının borçlu olmadığına ilişkin itirazının haksız olduğu gerekçesiyle alacaklı tarafından açılan tespit davasıdır. Maliye Hazinesi tarafından 6111 sayılı Kanun gereğince yapılandırma sözleşmesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen yasa uygulamasında, yapılandırmanın, davacı tarafça açılmış davaları durduracağı ya da ertelemesini sağlayacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır. Buna ilaveten 6111 sayılı Kanun’a dayalı olarak 14/03/2011 tarihinde çıkarılan 2011/1 nolu iç genelgede de 6111 sayılı Kanuna göre borçlarını ödemek üzere başvuruda bulunan mükelleflerin borçlarının, Kanun ile ödeme planına bağlandığından, haklarında bu borçlar nedeniyle cebren tahsil işlemleri yapılmayacağı, yasanın yayımlandığı 25/2/2011 tarihinden önce uygulanmış hacizler ve bu hacizlere dayanılarak başlatılan satış işlemlerinin durdurulacağı diğer taraftan borçları, anılan Kanun gereğince taksitlendirilen mükelleflerin, yasa hükümlerini ihlal etmeleri halinde ise durdurulan cebren tahsil işlemlerinin yeniden başlatılacağı belirtilmiştir. Kısaca 6111 sayılı yasa uygulaması gereği olarak borcun yeniden yapılandırılması işleminin, açılmış davaları durdurmayacağı ancak İdare’nin takdiri ile icra işlemlerinin yapılandırma sözleşmesi ihlal edilmediği sürece ertelenebileceği açıktır. Bu nedenle davaya devam edilerek taraf delillerinin toplanması, davacının dava açmakta haklı olup olmadığının araştırılması, 6111 sayılı Yasa uyarınca davacı alacaklı ile asıl borçlu arasında yapılan anlaşma tutanağında vekalet ücretine ilişkin bir hüküm olup olmadığının irdelenmesi, alacaklı idarenin yasa uyarınca borçlu ile anlaşma yapması nedeniyle geç ödemeden doğan zarara ilişkin olarak devam eden davada bir talepte bulunamayacağının göz önünde tutulması, ondan sonra hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın konusuz kaldığından bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.