Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/11271 E. 2014/12477 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11271
KARAR NO : 2014/12477
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ : Erdemli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2011/508-2013/82

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı Buğra vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin motosikletiyle seyrettiği sırada davalının kamyonetiyle çarparak yaralanmasına ve vücudunda kırıklara neden olduğunu, 6111 sayılı yasa gereği davalı Sosyal Güvenlik Kurumunun da tedavi giderinden sorumlu olduğunu belirterek, 12.500 TL tedavi giderinin her iki davalıdan kaza ve ödeme, 15.000 TL manevi tazminatın davalı Buğra’dan kaza tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı Buğra, kazada davacının da kusurlu olduğunu, sigorta şirketinden tazminatın talep edilmesinin gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumuna 6111 sy.nın 59. ve geçici 1. maddeleri gereğince sigorta şirketi tarafından yatırılması gereken tutarların yatırılmadığı gerekçesiyle davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna yönelik davanın reddine, 9.375 TL tedavi gideri ve 3.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı Buğra’dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı Buğra vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı Buğra vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”,
Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Yasanın geçici 1.maddesinde öngörülen prim aktarımı hususu sigorta şirketi ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasındaki iç ilişki olup trafik kazasında yaralanarak tedavi gideri sarf eden davacı yönünden, davayı yasal hasım olan Sosyal Güvenlik Kurumu’na yöneltmesinde anılan yasa hükmüne bir aykırılık söz konusu değildir.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi için uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun da davalı Buğra ile birlikte sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile Sosyal Güvenlik Kurumu hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, tarafların kusur oranı, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri gerekir.
4- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin vekalet ücreti yönünden temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Buğra vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı Buğra vekilinin, 3 numaralı bentte açıklanan nedenle de davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı Buğra’ya geri verilmesine, 25.9.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.