YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11259
KARAR NO : 2013/14936
KARAR TARİHİ : 01.11.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı …’ın sürücüsü olduğu ve davalı Merkez Hidrolik Ltd. Şti.nin işleteni olduğu araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını, yaralanma nedeniyle birtakım tedavi giderleri yaptığını belirterek kaza nedeniyle uğradığı maddi zararların tazmini için 1.000 TL, manevi zararlarının tazmini içinse 10.000 TL.nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Merkez Hidrolik Ltd. Şti. vekili ve davalı … vekili ayrı ayrı, dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan delillere göre, davacının soruşturma dosyasında davalı sürücüden şikayetçi olmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, zamanaşımı süresinin KTK.109 maddesi gereğince 2 yıl olduğu ve dava açma hakkının zamanaşımnına uğradığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 109/1. maddesinde motorlu araç kazalarından doğan tazminat istemlerinin 2 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında eylemin suç teşkil etmesi durumunda ceza zamanaşımının uygulanacağı öngörülmüştür.
Somut olayda yaralamalı trafik kazası söz konusu olup, zararı meydana getiren eylem suç oluşturduğundan olay, 5237 sayılı TCK.’nun 66/1-e maddesine göre 8 yıllık ceza zamanaşımına tabidir. Olayda 2918 SK.’nun 109/2. maddesi gereğince 8 yıllık uzamış zamanaşımı hükümleri uygulanacağından dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davanın esasına girilerek yargılama yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 1.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.