Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/11027 E. 2014/11923 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11027
KARAR NO : 2014/11923
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ :Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :04/06/2012
NUMARASI :2010/580-2012/301

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın karıştığı trafik kazasında, müvekkillerinin eşi ve anneleri olan muris E. C. vefat ettiğini, davalı sürücünün kazanın oluşunda tam kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkili için ayrı ayrı 1.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili; kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusuru olmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 8.000,00 TL manevi tazminat ile davacı Hakan için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş;
hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine yöneliktir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli ve diğer hususlar gözetildiğinde, her ne kadar önceki bozma ilamına uyulup tazminat miktarı yükseltilmiş ise de, takdir olunan manevi tazminat miktarının yine düşük olduğu görülmüş ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.