YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10965
KARAR NO : 2014/2675
KARAR TARİHİ : 27.02.2014
MAHKEMESİ : Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2013
NUMARASI : 2011/821-2013/71
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı M… İnşaat San.Tur. ve Tic.A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü ve işleteni oldukları aracın, 20.08.2004 tarihinde neden olduğu trafik kazası sonucunda, müvekkillerinin destekleri İsmail A… ve Erdal T..’ın yaşamını yitirdiklerini, müvekkili H.. Ö..’in yaralandığını belirterek, ölenlerin eş ve çocukları için 1.000,00 er TL maddi ve 15.000,00 er TL manevi, ölen Erdal Turhan’ın anne ve babası için 1.000,00 er TL maddi ve 5.000,00 er TL manevi, yaralanan davacı H.. Ö.. için 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuştur. Davacılar vekili tarafından 24.02.2009 tarihli ıslah dilekçesi verilmiş ve maddi tazminat istemi, yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda artırılmıştır.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı H.. Ö..’in maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, diğer davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulüne, eş N.. A.. için 119.728,00 TL, çocuk E.. A.. için 8.869,00 TL, çocuk İ.. A.. için 270,00 TL, diğer davacı eş M.. T.. için 208.094,00 TL, çocuk P.. T.. için 29.395,24 TL, anne S.. T.. için 28.280,75 TL, baba O.. T.. için 21.879,25 TL maddi tazminata, davacıların manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulü ile davacı eşler yararına 10.000,00 er TL manevi tazminata, ölenlerin çocukları için 15.000,00 er TL manevi tazminata, ölen Erdal T..ın anne ve babası için 3.000,00 er TL manevi tazminata, yaralanana davacı H.. Ö.. için de 3.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir. Bu karar, davalı M.. İnşaat San.Tur ve Tic A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacı N.. A.. için 111.691,19 TL, davacı E.. A.. için 6.500,10 TL, davacı İ.. A.. için 270,00 TL, davacı M.. T.. için 155.007,68 TL, davacı P.. T.. için 20.311,93 TL, davacı S.. T.. için 22.654,10 TL, davacı O.. T.. için 17.502,03 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı M..İnşaat San.Tur ve Tic A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı M..İnşaat San Tur.Tic A.Ş vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı M..nşaat San.Tur.Tic A.Ş vekilinin diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu ölüm ve yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalılar; kazaya neden olan aracın, sürücüsü Cengiz A…, işleteni H.. Ç.. olup, davaya konu kaza, davalı sürücünün istihdam edeni olan diğer davalı M… İnşaat San Tur.Tic A.Ş’nin işinin yapılması sırasında meydana gelmiştir.
Mahkemece verilen ilk kararda; maddi tazminat isteminin kabulü ile davacılar yararına toplam 416.512,00 TL maddi tazminata karar verilmiş, davacıların manevi tazminat istemleri ise kısmen kabul edilmiştir. Bu karar, davalı M… İnşaat San.Tur ve Tic A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce; karar, “2-Dava dilekçesinde, desteklerin aylık gelirinin 800,00 TL olduğu belirtilerek destekten yoksun kalma tazminatı istenmiştir. Mahkemece, Çerkezköy Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın yaptığı araştırmada belirlenen aylık 1.000,00 TL gelire göre hesaplanan tazminatlara karar verilmiştir. HUMK.nun 74. maddesine aykırı olarak dava dilekçesinde belirtilen gelir tutarları aşılarak daha fazla tutarlar üzerinden hesaplanan tazminata hükmedilmesi doğru değildir. 3-Sigorta şirketi tarafından davacılara 29.12.2004 ve 14.1.2005 tarihlerinde ödenen toplam 60.000,00 TL tazminat indirilmiş ancak güncelleme yapılmamıştır.” gerekçeleriyle kararı temyiz eden davalı M..İnşaat San.Tur.Tic A.Ş yararına bozulmuştur. Adı geçen davalının karar düzeltme istemi de aynı Daire tarafından reddedilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulmuş ve bozma ilamı doğrultusunda hesaplama yapılması için alınan ek bilirkişi raporunda; davacıların destekten yoksun kalma zararları, dava dilekçesinde belirtilen 800,00 TL gelir üzerinden hesaplanmış ve sigorta şirketi ödemesi güncelleştirilerek indirilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; manevi tazminat yönünden verilen ilk karar kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat istemi yönünden ise; davanın kısmen kabulü ile toplam 333.935,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı M…. İnşaat San Tur Tic A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak durumu oluşabilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla; kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. “Usuli kazanılmış hak” kavramı ise, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ve öğretide kabul görmüş usul hukukunun vazgeçilmez ana temellerinden olup, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade eder.
Somut olayda; mahkemece, bozmadan önce verilen kararda, tüm davalılar yönünden toplam 416.512,00 TL maddi tazminata karar verilmiş; karar, davalılardan M… İnşaat San Tur Tic A.Ş vekilinin temyiz istemi üzerine adı geçen davalı yararına bozulmuştur. Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında ise, tüm davalılar yönünden 333.935,00 TL maddi tazminata karar verilmiştir. Oysa ki, bozulan ilk karar, davalılardan H.. Ç.. ve C.. A.. tarafından temyiz edilmemiş; temyiz isteminde bulunmayan bu davalılara ilişkin hüküm bölümü maddi ve manevi tazminat yönünden kesinleşmiş ve davacılar yararına da usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Şu durumda; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalılar H.. Ç.. ve C.. A.. yönünden ” haklarında verilen ilk karar, kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” biçiminde karar verilmesi gerekirken, adı geçen davalıları da kapsar biçimde ve ilk karardan daha az miktarda maddi tazminatla sorumluluklarına ilişkin yukarıda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Her ne kadar davacılar vekili, bozmadan sonra verilen bu kararı temyiz etmemişse de; davalılar arasındaki ihtiyari dava arkadaşlığı, iç ilişki nedeniyle ileride aralarında açılabilecek rücu davası ve usul ekonomisi, aynı davalılar hakkında birden fazla farklı hükmün bulunmasının infazda tereddüt oluşturacağı dikkate alındığında kararın temyizinde davalı M… İnşaat San Tur Tic A.Ş’nin hukuki yararının bulunduğunun kabulü zorunlu olduğu gibi, davacılar yararına doğan usuli kazanılmış hakkın ihlali ile bozmadan önce verilen ilk kararı temyiz etmeyerek haklarındaki hüküm bölümü kesinleşmiş olan davalılar yararına yeniden icrai nitelikte başka bir karar verilemeyeceğinden ve usuli kazanılmış hak ilkesine aykırılık oluşturan bu durum, kamu düzenine ilişkin olup resen nazara alınabileceğinden, mahkemece, davalılar H.. Ç.. ve C.. A.. yönünden, usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı M…İnşaat San.Tur.Tic. A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı M… İnşaat San.Tur.Tic. A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı M…. İnşaat San.Tur.Tic. A.Ş’ne geri verilmesine 27.2.2014 gününde Üye E.S.B…’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yargılaması sonucunda davanın kabulüne ilişkin Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/234 esas 2009/343 sayılı kararı davalılardan M..-Yol İnş.San.Tur. ve Tic.A.Ş tarafından temyiz edilmiş,
Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2010/3680 esas 2011/14740 sayı 26.4.2011 günlü kararıyla yerel mahkeme kararı davalı temyiz eden yararına bozulmuş,
Yerel mahkemece bozmaya uyularak 13.3.2013 gün ve 2011/821 esas 2013/71 karar sayılı kararla davacılar yararına daha düşük tazminata hükmedilmiş,
Bu kararda, ilk kararda olduğu gibi davalılardan M..-Yol İnş.San.Tur. Ve Tic.A.Ş tarafından temyiz edilmiş,
Sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda, davalı M…-Yol İnş.San.Tur. ve Tic.A.Ş’nin tüm temyiz itirazları reddedilerek yazılı gerekçe ile yerel mahkeme kararı re’sen bozulmuştur.
Sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılamıyorum.
Davalılardan M..-Y…İnş.San.Tur. ve Tic.A.Ş araç işleteni, hakkındaki her iki kararda kesinleşen diğer davalı C.. A.. ise aracın sürücüsü olup sürücü ve işleten arasındaki dava arkadaşlığı ihtiyari dava arkadaşlığı niteliğindedir.
İşleten ve sürücü arasındaki iç ilişkide meydana gelen zararın tamamından, işletme kusurunun varlığının iddia ve ispat edilememesi nedeniyle davalı sürücü C.. A.. sorumlu olup, somut uyuşmazlıkta sürücünün işletene rücuu mümkün değildir.
Kaldı ki, işleten, sürücü hakkındaki kesinleşen kararlara göre işletenden daha fazla tazminat ödeyecekde değildir.
Sayın çoğunluğun bozma gerekçesi doğrultusunda kararın bozulmasında temyize gelen davalı M..-Y.. İnş.San.Tur. ve Tic.A.Ş’nin hiç bir hukuki yararı yoktur.
Keza bozma gerekçesi, davalı M..-Y..İnş.San.Tur. ve Tic.A.Ş lehine hiç bir hukuki sonuç doğurmadığı gibi aksine haklarındaki her iki kararda kesinleşen taraflardan davacı lehine, diğer davalı C.. A..’in ise aleyhine sonuç doğurmaktadır.
Davacı ile davalı sürücü yönünden kesinleşen ve birbirine mugayir bulunan her iki karar nedeniyle yapılacak iş, davacı veya davalı sürücü C.. A..’in 6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 445/10 maddesinde öngörülen Yargılamanın Yenilenmesi Yoluna gitmektir.
Sonuç olarak davalı M..-Y..İnş.San.Tur. ve Tic.A.Ş’nin tüm temyiz itirazlarının reddedilmesi karşısında, sayın çoğunluğun yazılı gerekçe ile yerel mahkeme kararını re’sen bozmasında, temyize gelen davalı M..-Y.. İnş.San.Tur. ve Tic.A.Ş’nin hukuki yararı bulunmadığından yerel mahkeme kararının onanması yerine yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.