Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/10639 E. 2014/18482 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10639
KARAR NO : 2014/18482
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2005/682-2013/172

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının işleteni ve sürücü olduğu otobüsün 31/08/2005 tarihinde müvekkillerinden Yunus’un sevk ve idaresindeki traktöre çarpması nedeniyle davacı Yunus’un yaralandığını, davacıların eşi/annesi Zeynep’in vefat ettiğini, traktörün hasarlandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.916,72 TL araç hasarının, her bir davacı için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, birleştirilen davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.150 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, araç hasarıyla ilgili olarak davalının %90 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sigortacı tarafından araç hasarı için ödenen 5.000,00 TL’nin mahsubu ile 3.011,00 TL araç hasarının bulunduğu, yine sigortacı tarafından ödenen destekten yoksun kalma tazminatının zararı karşıladığı gerekçesiyle asıl davada 3.011,00 TL hasar tazminatı, davacı Yunus için 7.500,00 TL, davacı Tuğba ve Tuğrul için ayrı ayrı 5.000,00 TL, davacı Gülten için 3.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Dava, trafik kazasında ölüm, yaralanma ve araç hasarı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında mahkemece Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 23.01.2012 tarihli raporda kırmızı ışıkta geçen tespit edilememekle birlikte, tarafların kırmızı ışıkta geçme durumuna göre iki seçenekli olarak görüş bildirilmiştir.
Mahkemece, Karşıyaka 2.Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçesi, dosyada dinlenen tanık beyanları ve ATK raporu göz önüne alınarak davalı Kemal’in kırmızı ışıkta geçtiği kabul edilmek suretiyle araç hasarıyla ilgili olarak davalının %90 oranında kusurlu olduğu belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, kusur yönünden yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
Olaya ilişkin olarak Karşıyaka 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/42 E. 2011/107 sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu’nun 30.11.2006 tarihli raporunda da kırmızı ışıkta geçen tespit edilememekle birlikte, tarafların kırmızı ışıkta geçme durumuna göre iki seçenekli olarak bildirilen görüşlerden davalının kırmızı ışıkta geçtiğinin kabulü halinde sanık Kemal’in asli, sürücü Yunus’un tali kusurlu olduğu görüşü ceza mahkemesince kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak ceza mahkemesince, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması karşısında kararın niteliği gereği kabul edilen maddi olgu eldeki dava yönünden bağlayıcı kabul edilemez.
O halde, mahkemece dosyanın İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kuruluşlardan oluşturulacak yeni bir uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile ceza dosyası ve iş bu dosyadaki bilirkişi raporları, tanık beyanları ile diğer belgeler birlikte irdelenerek, oluş şekline göre kırmızı ışıkta geçen tarafın ve kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti için ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3)Mahkemenin davalının araç hasarı yönünden %90 oranında kusurlu bulunması şeklindeki kabulüne göre de, araç hasarına ilişkin hükme esas alınan 15.11.2012 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen 8.011 TL hasarın, davalının kusuruna
isabet eden 7.209 TL’den dava dışı trafik sigortacısı tarafından yapılan 5.000 TL ödeme düşülerek 2.209 TL araç hasarına hükmolunması gerekirken yazılı şekilde verilen karar doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin Alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.