Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/10569 E. 2014/9785 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10569
KARAR NO : 2014/9785
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2013
NUMARASI : 2011/251-2013/48

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında araç içinde bulunan ve davacı Mesut’un oğlu, diğer davacının kardeşi A. Y.’ın vefat ettiğini ileri sürerek, davacı baba için 100.000,00 TL., davacı Metin için 80.000,00 TL. manevi tazminatın faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın davacı Mesut için 6.000,00 TL., davacı Metin için 4.000,00 TL. manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK.’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Mahkemece davacıların manevi tazminat talepleri yönünden yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; somut olayda, davalı tarafa ait araç sürücüsünün asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan davacıların oğlu/kardeşi 19 yaşındaki A.Y. vefat etmiş olup, meydana gelen olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak, davacılar için olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin, temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 23.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.