YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10397
KARAR NO : 2014/13890
KARAR TARİHİ : 21.10.2014
MAHKEMESİ : Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2012
NUMARASI : 2010/309-2012/453
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu hakkında Tire İcra Müdürlüğünün 2009/1966 ve 1967 sayılı dosyasından takip başlattıklarını, takip sırasında borçlunun adına kayıtlı taşınmazlarını davalalılara devir ettiğinden bu devirlere ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı H.. S.. ve Ö. U. vekili, satışların gerçek olduğunu, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Diğer davalılar, duruşmaya katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemece, Tire İcra Müdürlüğünün 2009/1966 sayılı takip dosyasının işlemden kaldırıldığı, dava konusu taşınmazların yaklaşık değerleri ile satıldığı, tarafların akrabalık ilişkisi ve borçlunun ihtiyaç halinde olması nedeni ile gerçek değerinin altında satılmasının şüpheli işlem olarak değerlendirilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı alacaklının aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava konusu T.ilçesi T.Mahallesi . parsel sayılı taşınmazın 1/4 hissesi borcun doğumundan sonra borçlu tarafından davalının oğlu Ömer’e satılmıştır. İİK’nun 278/3-1 fıkrası gereğince yakın akrabalar arasındaki satış bağışlama niteliğinde olduğundan iptale tabidir. Ancak taşınmaz anılan davalı tarafından yargılama sırasında dava dışı dördüncü kişi H.G. isimli şahsa satıldığından, davacıya 4. kişiyi davaya dahil edip etmeyeceği sorulmalı başka bir anlatımla davanın bedele dönüşüp dönüşmediği belirlenmelidir.
3-İstiklal mahallesi.parsel sayılı taşınmaz ise yine borcun doğumundan sonra davalı H.. S..’a satılmış, bu satış ile ilgili olarak yapılan değer tesbiti sonunda tapudaki satış bedeli ile raiç bedeli arasında fahiş fark bulunduğu tesbit edilmiştir. Bu durumda da İİK’nun 278/3-2’ye göre de tasarruf iptale tabidir.
Mahkemece, bu hususları dikkate alınmadan eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile ve yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.