Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/10307 E. 2014/9720 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10307
KARAR NO : 2014/9720
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

MAHKEMESİ : Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2013
NUMARASI : 2011/288-2013/48

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davacıların müşterek çocukları olan desteğin davalının trafik sigortacısı olan aracın çarpması sonucunda vefat ettiğini belirterek anne ve baba için 500,00’er TL’den 1000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden ya da başvuru tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken; ıslah dilekçesi ile talep miktarını arttırmıştır.
Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen ile davacı Mustafa için 1.968,66 TL, davalı Nazmiye için 2.178,99 TL’nin ıslah dilekçesinin tebliğine göre 3.3.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi gerçek zarar miktarından kusur oranında ve poliçe limiti dahilinde sorumludur. Öte yandan, Borçlar Kanunu’nun 53.maddesi gereğince, hukuk hakimi ceza hakiminin tespit ettiği kusurla bağlı değil ise de, Ceza Mahkemesince tespit edilen fiilin hukuka aykırılığı ve illiyet bağını saptayan maddi vakalar yönünden Ceza Mahkemesi kararı ile bağlıdır. Mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesi raporunda göre kazanın oluşunda davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirtildiği, kazaya ilişkin ceza yargılamasında da sürücünün taksir ve ihmalinin bulunmadığı gerekçesi ile beraat kararı verildiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından davalı sigorta şirketi hakkında açılan davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.