Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/10299 E. 2014/13888 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10299
KARAR NO : 2014/13888
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

MAHKEMESİ : Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2013
NUMARASI : 2012/653-2013/39

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı banka vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu aracını davalı F.. T..’a yapılan satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı Furkan, aracı bedelini ödelerek satın aldığını ve haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı borçlu usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece,davacı alacaklının, satışın borçlunun icra takibinden kurtulmak için gerçek değerinin çok altında bir bedel ile yapıldığı veya satıcı ile alıcı arasında bir yakınlık olduğunu ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir.
İİK’nın 278/III-1 maddesine göre karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmektedir.
Dosya içerisinde mevcut taraflara ilişkin nüfus kayıtları incelemesinden, davalı üçüncü kişinin borçlunun kayınbiraderi olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre borçlu ve üçüncü kişi arasındaki satış bağışlama hükmünde sayıldığı gibi davalının, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekmektedir. (İİK. 280/I-II)
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 21/10/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.