Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/1026 E. 2014/7088 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1026
KARAR NO : 2014/7088
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

MAHKEMESİ : Sakarya 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/09/2012
NUMARASI : 2011/225-2012/166

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Sakarya 6.İcra Müdürlüğünün 2011/2817 sayılı dosyasından, davacıya ait işyerindeki malların 25.05.2011 tarihinde haczedildiğini,maların 01.04.2009 ve 23.01.2009 tarihinde borçludan satın alındığını, bedelinin ödendiğini daha sonra danışıklı takip ile makinenin haczedildiğini belirterek, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, duruşmalara katılmış ancak beyanda bulunmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davacının dayandığı faturalırın borcun doğumu ve takipten önce ise de tekbaşına mülkiyetin davacıya ait olduğunu göstermeyeceğini, faturaya düzenleyen firmanın ticar defterlerinin usule uygun tutulmadığı ve haczin borçlu adresinde yapıldığı, iddianın ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtğı istihkak davasının ilişkindir.
Takip hukukuna dayalı istihkak davalarında, diğer dava koşulları yanında dava dayanağı takip konusu alacağın da gerçek yani takibin danışıklı olmaması gerekmektedir. MK’nu 2.maddesi gereğince hiç kimse hakkın kötüye kullanılması sureti ile hak sahibi olması mümkün değildir.
Dava konusu takip talebinde borçlu adresi haciz adresi olarak gösterilmiş, ancak buraya çıkartılan ödeme emri 26.04.2011 tarihinde adresten ayrıldığından iade edilmiş, bilahare eşine yapılan ödeme emirinin tebliği üzerine borçlu 25.04.2011 tarihinde hem kendi hemde ortak olduğu şirket lehine verdiği mal beyanında hazedilen makineleri göstermiştir. 25.05.2011 tarihli hacizde 3.kişi hazır olup borçluların mal beyanında belirttikleri makineler haczedilmiş ve yed-i emine teslim edilmiş, 24.06.2011 tarihinde ise alacaklı yed-i emindeki malıarın borçluya teslimini istemiş ve 28.06.2011 tarihinde makineler borçluya teslim edilmiştir. Hacizli makineler 23.01.2009 ve 01.04.2009 tarihinde borçlu tarafından davacıya satılmıştır. Davacı 3.kişi takibin danışıklı olduğunu ve amacın dava konusu makinelerin elinden alınmasının amaçlandığını iddia etmektedir.
Yapılacak iş, borç kaynağı bono alacağının gerçek olup olmadığını tacir olan borçlunun ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme ile araştıralarak belirtilen olgularda dikkate alınarak, gerçek bir alacak olmadığı sonucuna varılması halinde davanın ön koşul yokluğundan reddine,aksi durumda şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik incelem ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temiyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 6.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.