YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10219
KARAR NO : 2014/17057
KARAR TARİHİ : 27.11.2014
MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2013
NUMARASI : 2008/4-2013/37
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde asıl dava davacılar vekili, birleşen dava davacı vekili, davalı J.. Mad. Mut. Eşya San. ve Tic. A.Ş. vekili ve Ak Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, asıl davada davalıların malik, işleten, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu araç ile müvekkilleri desteği Levent idaresindeki aracın karıştığı kaza sonucu Levent’in vefat ettiğini ve bu araçta yolcu olan Mustafa’nın yaralandığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla destekten yoksun kalma nedeni ile eş Gözde ve Bartu Kadir için ayrı ayrı 3.500,00.-TL olmak üzere toplam 7.000,00.-TL maddi tazminatın tüm davalılardan ayrıca her bir davacı için ayrı ayrı 40.000,00.-TL olmak üzere toplam 120.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, birleşen davada ise aynı kazada yaralanan davacı Mustafa yönünden tedavi gideri için 2.519,04.-TL, geçici ve sürekli çalışma gücü için ayrı ayrı 2.000,00.-TL olmak üzere toplam 6.519,04.-TL sigorta şirketinden dava, diğer davalılardan olay tarihinden, ayrıca 1.500,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile arttırmıştır.
Davalı Anadolu Türk Sigorta A.Ş. vekili, kusur oranında, gerçek zarardan, poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı M.. N.. V..vekili, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve kusurun belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının % 100 kusurlu olduğu ve birleşen dava davacısı Mustafa’nın sürekli çalışma gücü kaybının bulunmadığı kabul edilerek asıl davada davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı Gerçek Oto. San. ve Tic. A.Ş. yönünden uzun süreli olarak aracı kiralamış olduğundan işleten sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, eş Gözde için 79.306,50.-TL, Bartu için 15.296,34.-TL olmak üzere toplam 94.602,84.-TL maddi tazminatın sigorta şirketinin ödemiş olduğu 42.959,00.-TL’nin mahsubu ile bakiye 51.643,84.-TL maddi tazminattan sigorta şirketinin bakiye poliçe limiti olan 39.541,00.-TL ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden, diğer davalılardan olay tarihinden, ayrıca eş Gözde ve anne Müjgan için ayrı ayrı 15.000,00.-TL, çocuk Bartu için 8.000,00.-TL olmak üzere toplam 38.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, birleşen davada ise tedavi giderlerinden SGK’nın sorumluğu olduğu gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına, sürekli çalışma gücü talebinin reddine, geçici çalışma gücü kaybı talebinin sigorta şirketi yönünden reddine, 1.686,60.-TL maddi tazminat ve 1.500,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş hüküm, asıl dava davacılar vekili, birleşen dava davacı vekili, davalı J.. Mad. Mut. Eşya San. ve Tic. A.Ş. vekili ve Ak Sigorta A.Ş. vekili temyiz edilmiştir.
1-Hükmü temyiz eden asıl dava davacıları vekili 10.06.2013 tarihli dilekçeleri ile temyiz isteğini geri aldıklarını bildirdikleri ve vekaletnamelerinde temyizden vazgeçmeye ilişkin yetkili kılındığı anlaşıldığından temyiz isteminin vazgeçme nedeniyle reddi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde BK’nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı J.. Mad. Mut. Eşya San. ve Tic. A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı Ak Sigorta A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
3-Birleşen dava davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
a-Dava Borçlar Kanunu’nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi tazminat ve BK 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, trafik kazası sonucu yaralanması nedeni ile daimi maluliyete uğradığını ileri sürmüş, mahkemece İzmir Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü’nün 06.09.2012 tarihli raporu hükme esas alınarak davacının sürekli çalışma gücü kaybının bulunmadığı kabul edilmiştir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK’nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkosu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davacının yaralanmasına neden olan kazaya bağlı maluliyetine ilişkin olarak dosyada 25.02.2010 tarihli Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Raporunun bulunduğu, sözkonusu raporda birleşen dava davacısının maluliyet oranının kaza tarihine göre yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri dikkate alınarak belirlenmiş olduğu ve yukarıda yapılan açıklamalara uygun nitelikte olduğu anlaşılması bakımından bu raporun hükme esas alınarak davacının çalışma gücü kaybı zararının belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
b-Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın % 20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Bununla birlikte sözkonusu Yasal düzenleme haksız fiil sorumluları (işleten ve sürücü gibi) yönünden her hangi bir ayrıksı düzenleme getirmemiş olduğundan bu kişiler yönünden tedavi giderlerine ilişkin sorumluluk devam edecektir.
Öncelikle belirtmek gerekirki Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil ancak sözkonusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Buna göre Mahkemece, tarafların delillerinin toplanması, özellikle “davacı tarafından ödendiği ve SGK tarafından karşılanmadığı iddia edilen” tedavi giderlerinin ispatı ile sözkonusu tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi için uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri olduğunun tespit edilmesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davaya dahil edilmesi ve bu tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, yasa kapsamı dışında kalan tedavi gideri, belgelenemeyen tedavi giderleri, bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden ise davalı sigorta şirketi, işleten ve sürücünün sorumlu tutulması gerekmektedir.
Somut olayda mahkemece tedavi giderleri yönünden alınan doktor bilirkişi raporunda davacının yaralanması ile illiyet bağı bulunan tedavi giderleri 1.265,50.-TL olarak belirlenmiş olup bu tedavi giderlerinin yol, beslenme ve tedaviye bağlı sair giderlerden olduğu ve 6111 sayılı Yasa ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden olmadığı anlaşılması bakımından kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
c-Ayrıca davacı 1.500,00.-TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece manevi tazminatın tamamı hüküm altına alınmıştır. Bu bakımdan reddedilen kısım olmamasına karşın davalılar J..Mad. Mut. Eşya San. ve Tic. A.Ş. ve F.. A.. lehine vekalet ücreti taktiri hatalı olmuş ve hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
4-Davalı sigorta şirketi asıl davada davacı olan kişilerin desteğinin sürücüsü olduğu araçla kazaya karışan davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın trafik sigortacısı olup, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 93. ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik’in 24. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiği tarihte sigortaya konu motorlu aracın cinsine göre Hazine Müsteşarlığınca asgari tutarı belirlenen tarifedeki limitler uyarınca sınırlı sorumludur. Kaza tarihinde davalıya sigortalı aracın kişi başına azami sorumluluğu 80.000,00.-TL’dir.
Bunun yanında davalı Ak Sigorta A.Ş.’nin kazaya karışan araca ilişkin olarak ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlemiş olduğu yönünde dosya kapsamında her hangi bir poliçe bulunmadığı ancak kaza tarihini kapsayan Ergo Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenmiş ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı Ak Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe teminat limitinin 57.500,00.-TL olduğu ve aynı zamanda 25.000,00.-TL ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi teminatı limitinin bulunduğu ve buna göre tazminattan sorumlu olduğu bakiye poliçe limiti değerlendirmiş ise de kaza tarihinde davalı Ak Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi teminat limitinin 80.000,00.-TL olduğu ve ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi teminat limitinin bulunmadığı dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hatalı değerlendirme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl dava davacılar vekilinin vazgeçme nedeniyle temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı J..Mad. Mut. Eşya San. ve Tic. A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı Ak Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle birleşen dava davacı vekilinin (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Ak Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Ak Sigorta AŞ ve asıl ve birleştirilen dava davacılarına geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 7.010,78 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı J.. Mad. Mut. Eşya San. ve Tic. AŞ’den alınmasına 27.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.