Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/10086 E. 2014/19469 K. 25.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10086
KARAR NO : 2014/19469
KARAR TARİHİ : 25.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2012
NUMARASI : 2011/402-2012/449

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı A.. H.. hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazları diğer davalılara sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, yargılama sırasında borçlunun taksitlendirme talebinde bulunarak borcunu taksitlendirmiş olması nedeniyle dava şartı ortadan kalktığından, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu Yasa uyarınca açılan tasarrufun iptali davasında ön şart olarak davacı alacaklının tasarruf tarihi itibariyle kesinleşmiş bir alacağının bulunması gerekir. Davacının alacağının yargılama sırasında tamamen ödenmesi halinde ise dava ön şartı ortadan kalktığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına veya konusuz kalan davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece 6183 sayılı Yasanın 48. maddesi uyarınca borcun taksitlendirilmiş olması nedeniyle dava şartının dava süreci içinde ortadan kalktığından davanın reddine karar verilmiş ise de varılan karar dosya içeriğine
uygun düşmemektedir. Dosya içerisindeki Gelir İdaresi Başkanlığı Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğünün 08.08.2012 tarihli yazılarından borçlu davalının davacı idareye olan vergi borcunun 6183 Sayılı Yasanın 48. maddesi gereğince 18 takside bölündüğünü, ilk dört taksidinin ödendiği belirlenmiştir. Böylece dava ön şartı olan kesinleşmiş alacağın tamamının karar tarihi itibariyle ödenmediği saptanmıştır. Bu durumda mahkemece davacı idareden alacağın tamamının ödenip ödenmediğinin sorulması, alacağın tamamının ödenmiş olması halinde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, alacağın tamamı ödenmemiş ise işin esasına girilmek suretiyle yargılamaya devam edilerek tarafların tüm delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.