Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/974 E. 2012/3914 K. 02.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/974
KARAR NO : 2012/3914
KARAR TARİHİ : 02.04.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (alacaklı) vekili, Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü’nün 2011/3219 sayılı Takip dosyası üzerinden borçlu ANK Hazır Giyim Ltd. Şti. hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı üçüncü kişi bankanın Yeşilköy Şubesi’ne İİK’nun 89/1. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, üçüncü kişi bankanın borçluya ait hesapta bulunan bakiye para üzerinde rehin ve hapis haklarının bulunduğu belirtilerek yaptığı itirazın istihkak iddiası niteliğinde olduğunu, ancak rehin ve hapis hakkına ilişkin miktarı belli muaccel bir alacak olmadığından davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı (üçüncü kişi) vekili, takip borçlusunun imzaladığı bankacılık sözleşmesi gereğince Yeşilköy şubesindeki hesaplarından bir tanesinde 4.603,67.-TL bakiye bulunduğunu, ancak imzalanan çek taahhütnamesi uyarınca borçluya çek karnesi verildiğini, bu koşullarda anılan bakiye üzerinde bankanın rehin hakkı olduğundan gönderilen haciz ihbarnamesine itiraz ettiklerini, ancak davacı alacaklının İİK’nun 89/4. 388. maddeleri gereğince yasal başvuru haklarını kullanmak yerine eldeki bu davayı açtığını, haciz ihbarnamesine itirazın istihkak olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: “davalı üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesi üzerine yapılan itirazın istihkak iddiası olarak değerlendirilemeyeceği, bu beyanın gerçeğe aykırı olması halinde İİK’nun 89/4, 338. maddelerinde düzenlenen yasal hakların kullanılması gerektiği“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü’nün 26.04.2011 günlü müzekkeresinde borçluya ait vadeli vadesiz mevduat üzerine takibe konu borç tutarı kadar haciz konulduğu bildirilerek ödemenin icra dosyasına yapılması istenmiştir. Davalı üçüncü kişi banka, 13.05.2011 günlü yazı cevabında 6298687 numaralı hesapta 4.603,67.-TL bakiye paranın bulunduğunu, ancak üzerinde bankanın rehin ve hapis haklarının olduğunu, bunlardan sonra gelmek üzere haciz şerhinin işlendiğini bildirmiştir.
Somut olayda icra dairesi tarafından haciz kararının verilmesi ile haciz işlemi tamamlanmış olacağından bankanın haciz yazısına karşı rehin ve hapis haklarının bulunduğunu ileri sürmesi istihkak iddiası olarak kabul edilmelidir. Dairemizin ve Yargıtay’ın 2009 yılından beri istikrar kazanan uygulaması da bu yöndedir.
Bu durumda alacaklının istihkak iddiasının reddi istemi ile açtığı davanın esasına girilerek, tarafların toplanacak tüm delillerine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli değildir.
2-Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.
SONUÇ : Davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 2.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.