Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/9346 E. 2013/16125 K. 21.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9346
KARAR NO : 2013/16125
KARAR TARİHİ : 21.11.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, Antalya 11.İcra Müdürlüğünün 2011/161 ve 162 sayılı takip dosyalarından davacıya ait işyerindeki malların 16.09.2011 tarihinde haczedildiğini belirterek, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, hacizli malların borçluya satılan mallar olduğunu ve alacaklılardan mal kaçırma amacı ile davacıya devredildiğinden haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davalı alacaklıya verilen 7 günlük sürede dava açılmadığından istihkak iddiasını kabul etmiş sayıldığı ve dava konusu haczin yargılama sırasında kaldırıldığı anlaşıldığından bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş hüküm vekalet ücreti yönünden alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu haciz 3.kişi yokluğunda ve borçlu huzurunda yapılmıştır. Haczi mahallinde bulunan ve davacı adına düzenlenmiş olan vergi levhasındaki adres haciz adresine ait değildir. İİK’nun 97/a maddesinde düzenlenen mülkiyet karinesi borçlu yararına olup 3.kişinin karine aksini kesin ve güçlü delilerle ispatlaması gerekmektedir.Davacı 3.kişinin hacizli mallara ilişkin olarak sunduğu fautralar borçlunun kuzenine ait firma tarafından düzenlenmiştir.Alacaklı tarafından delil olarak sunulan itirafname başlıklı belgede de hacizli malların borçluya ait olduğunun beyan edildiği ve taraflarca imzalandığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan dava konusu haciz ilk oturumdan ve deliller toplanmadan 26.09.2011 tarihinde kaldırılmıştır.
Bu durumda,konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve karine aksini ispatlamayamadığından davada haksız olduğu anlaşılan davacı 3.kişi aleyhine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi 2. cümlesi gereğince nisbi vekalet ücretinin yarısına ,her halükarda maktu vekalet ücretinin altına düşmeyecek şekilde her bir takip dosyası yönünden ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırdır.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK’nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3.bendinin tümünün silinerek yerine “Davacı tarafından yapılan yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına her iki takip dosyası yönünden toplam 800,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı alacaklıya verilmesine ” ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 21.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.