YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8856
KARAR NO : 2013/15114
KARAR TARİHİ : 05.11.2013
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, İstanbul 4.İcra Müdürlüğünün 2009/35522 takip, Adana 10.İcra Müdürlüğünün 2011/68 talimat sayılı dosyasından 31.3.2011 tarihinde haczedilen mahcuzların müvekkiline ait olduğunu belirterek istihkak davasının kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasını, %40 tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz adresinde borçlu şirkete ait belgeler bulunduğunu, davacının davalı borçlu şirket ortağı ve müdürünün oğlu olması ve aynı alanda faaliyet göstermeleri nedeniyle aralarında organik bağ bulunduğu, davacının istihkak iddiasının muvazaalı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Borçlu şirket tasfiye memuru,borçlu şirketin iflas ettiğini, mahcuzların davacıya ait olduğunu belirterek davanın kabulünü istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre davacı 3.kişi ile borçlu şirket yetkilisi Mustafa Varlık’ın baba-oğul olup aralarında organik bağ bulunduğu ve aynı iş kolunda faaliyet gösterdikleri,haciz sırasında borçlu şirket yetkilisine ait bir takım faturalar bulunduğu,Yargıtay 21 H.D.’nin 2.3.1999 tarih 1999/1979 Esas-1999/1286 karar sayılı ilamı uyarınca borçlu ile aynı iş kolunda faaliyette bulunan ve ortakları arasında akrabalık bulunan şirketler arasında organik bağın mevcudiyeti kabul edilmiş olup yine bu durumda istihkak iddiasında bulunan şirketin alacaklılarından mal kaçırmaya yönelik paravan şirket kurduğu şeklinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olup, her nekadar davacı 3.kişi tarafından fatura sunulmuş ise de faturalarını her zaman temini mümkün belgelerden olup tek başına yasal karine aksini ispatlamaya yeterli olmadığı, dinlenen tanık beyanları da soyut düzeyde olup inandırıcılıktan uzak olduğu, davacı 3.kişinin iddiasını yeterli ve kesin delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince 3.kişi tarafından açılmış istihkak istemine ilişkindir.
Somut olayda ödeme emri davalı borçluya ticaret sicil adresi olan Yurt Mahallesi Barış Banço Bulvarı Tulu Yapı Sitesi D Blok 2/6 Çukurova adresinde 15.2.2010 tarihinde tebliğ edilmiş,dava konusu 31.3.2011 tarihli haciz ise davacı 3.kişi …’a ait Sümer Mahallesi Barajyolu 3,5 Durak Evliya Apt. Altı No.10 Adana adresinde ve 3.kişinin huzurunda yapılmıştır. Davacı 3.kişi haciz adresinde borçlu şirketin 4.12.2009 tarihli tasfiyesinden önce 20.8.2009 tarihinde faaliyete başlamış ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre de 8.10.2009 tarihinde sigortalı işçi çalıştırmaya başlamıştır. Yine haciz adresine ait 1.10.2010 başlangıç tarihli üç yıl süreli kira sözleşmesi de davacı adına olup haciz adresinin kırtasiye paket sigorta poliçesi ile 7.9.2009-2.12.2011 tarihleri arası davacı adına sigortalandığı anlaşılmaktadır. 23.1.2009 tarihli bilgi formlarından davacının işyerinde kullanmak üzere 28.8.2009 tarihinde sipariş ettiği irsaliyeli fatura, gider pusulası, parekende satış fişi aldığı, 16.3.2011 tarihinde de vergi ve SGK prim borçlarını 6111 sayılı yasa kapsamında taksitlendirdiği anlaşılmaktadır. Davacı, işyerindeki mallarını davacının Adana bayisi olan Seyhan Dağıtım Ltd. Şti’nden aldığını belirterek 2.9.2009-4.4.2011 tarihleri arasında düzenlenmiş fatura ve ödeme belgelerini sunmuş hatta 31.1.2011 tarihli davacıdan istediği siparişlerin 24.2.2011 tarihli sevk irsaliyesi ile davacı tarafından Adana bayisi olan Seyhan Dağıtım Ltd. Şti aracılığıyla kendisine gönderildiğini belirterek 24.2.2011 tarihli davacı tarafından adına kesilen fatura ve sevk irsaliyesini sunmuştur. Haciz mahallinde bulunan belgeler davalı borçlu şirket yetkilisi ve davacı 3.kişinin babası Mustafa Varlık’ın evine ait elektrik ve su faturası olup haciz mahallinde bu evraklar dışında borçlu şirkete ait başka belge bulunmamıştır. Davacının babasının evine ait elektrik ve su faturasının haciz mahallinde bulunması ve tarafların baba oğul olması davacı 3.kişi ile borçlu arasındaki organik bağın varlığının kabulü için yeterli değildir. Mahkemece yukarıdaki açıklamalar da gözönüne alınarak davalı alacaklının Adana bayisi olduğu iddia edilen Seyhan Dağıtım San ve Tic Ltd. Şti’nin davalı alacaklının bayisi olup olmadığı tespit edildikten sonra davacı tarafından sunulan faturaların dip koçanları faturayı düzenleyen Seyhan Dağıtım San ve Tic Ltd. Şti’nden istenerek gerektiğinde anılan şirket yetkilisi fatura tanığı olarak dinlenip davacı ve Seyhan Dağıtım San ve Tic Ltd. Şti’nin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 5.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.