Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/8792 E. 2012/13285 K. 29.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8792
KARAR NO : 2012/13285
KARAR TARİHİ : 29.11.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı adına kayıtlı, müvekkiline trafik sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında 3. Kişiye ait bir başka aracın hasarlandığını, davalı aracının sürücüsünün olay yerinden firar ettiğini ve tamamen kusurlu olduğunu zarar gören aracın hak sahiplerine 2.039 TL hasar bedelinin ödendiğini, davalı hakkında …. İcra Müdürlüğünün 2008/4492 sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, 6.6.2011 tarihli oturumda aracın hem maliki hem de sürücüsü olduğunu, seyir halinde iken aracının elektrik sisteminde arıza oluştuğunu ve aracın durduğunu bunun üzerine aracı yolun dışına çıkarıp çekici çağırmaya gittiğini, geldiğinden aracının olmadığını araştırma sonucu Jandarmanın özel bir otoparka çektiğini öğrendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün 2008/4992 sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında
kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ZMSS sözleşmesinden kaynaklanan ve itirazın iptali şeklinde sigortalı hakkında açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK.nun 95/2 maddesi uyarınca sigorta sözleşmesinden veya sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerinden doğan nedenlerle sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin haller sigortacı tarafından 3. Kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra tazminatın kaldırılması ya da indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Sigortalı aracın ZMSS Genel Şartlarının 4/c maddesi uyarınca ehliyet belgesine sahip olmayan kişi tarafından kullanıldığı sırada kazanın meydana gelmesi halinde sigortacı 3. Kişinin zararını ödedikten sonra kusuru oranında sigortalısına rücu edebileceği gibi genel şartların 4/d maddesi hükmü gereğince tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Ancak bu halde hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması alkol dışında başka hiç bir unsurun olayın meydana gelmesinden rol oynamadığının nöroloji uzmanı ve trafik konularında uzman bilirkişi kurulu raporu ile saptanması germektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması ve aldığı alkolün oranı tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK.nun 1281. Maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. Sigortacı hasarın teminat dışında kaldığını soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlamak zorundadır.
Yukarıdaki açıklamalar altında somut olaya bakıldığında 13.2.2007 tarihinde saat 21.00 de düzenlenen kaza tesbit tutanağında davalıya ait aracın sürücüsünün olay yerinden kaçtığı ve tesbit edilemediği ve bölünmüş karayolunda karşı

yönden gelen trafiğin kullandığı şerit rampa ve bağlantı yoluna girme kuralını ihlal etmekten kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili karşı araçta meydana gelen 2.039 TL hasar bedelini hak sahibine ödedikten sonra davalı sigortalının olayda tam kusurlu olduğuna dayanarak,…. İcra Müdürlüğünün 2008/4492 sayılı dosyasında asıl alacak ve ferileri toplamı üzerinden icra takibi yapılmış, davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde ve davaya cevap dilekçesinde seyir halinde iken aracında elektrik akımının birden kesildiğini, aracın durduğunu, aracını trafiği engellemeyecek şekilde yol kenarına çektiğini ve çekici çağırmaya gittiğini döndüğünde aracını yerine bulamadığını, çevreden yaptığı araştırma sonucu aracın Jandarma tarafından özel bir otoparka çekildiğini öğrendiğini, otopark işletmecisinin aracın sol tarafının hasarlı şekilde otoparka getirildiğini söylediğini savunmuştur. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının olayda %100 kusurlu olduğunu ve olay yerini terkettiğini belirterek işbu rücu davasını açmıştır. Oysa ZMSS da olay yerinde bulunmamak, ağır kusur ve kasıt dışında olayda tamamen kusurlu olmak sigortacıya sigortalısına rücu hakkını vermez. Kusur ve hasar yönünden alınan 25.8.2011 tarihli bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı aracının sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, 2.039,98 TL tutarında 3. Kişi aracında hasar meydana geldiği tesbit edilmiş, mahkemece davalının savunmasını kanıtlayamadığı, olay yerinden firar edilmesi nedeniyle aracı kullananın ehliyetsiz veya alkollü olmasının söz konusu olabileceği belirtilerek dava kabul edilmiştir. Oysa öncelikle davacının davalı aracının olay anındaki sürücüsünün kim olduğunu, bu sürücünün yeterli ehliyete sahip olmadığını veya sürücünün alkollü olup kazanın münhasıran (salt) alkolün etkisi altında meydana geldiğini, hasarın bu nedenlerle teminat kapsamında kalmadığını somut delillerle kanıtlaması, bundan sonra ispat yükünün davalı sigortalıya geçtiğinin kabulü gerekmektedir. Dosya kapsamına göre davacı …, davalının savunmasının aksini ve hasarın teminat dışında kaldığını somut delillerle kanıtlayamamıştır.
Bu durumda mahkemece salt olay yerinde bulunmamak ve %100 kusurlu bulunmak (kasıt ve ağır kusur dışında) hasarın teminat dışında kalmasını ve sigortalıya rücu hakkını vermediğinden davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’ın temyiz itirazının kabulü ile (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine 29.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.