Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/8427 E. 2012/9997 K. 25.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8427
KARAR NO : 2012/9997
KARAR TARİHİ : 25.09.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve müdahil … AŞ. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, meydana gelen tek taraflı kazada aracın hasar gördüğünü,hasar bedelinin sigorta şirketi tarafından ödenmediğini belirterek 3.440 TL. tazminatın dava tarihinden reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait araç sürücüsünün kaza sırasında alkollü olduğunu, kazanın alkolün etkisi ile meydana geldiğini, hasarın teminat kapsamında olmadığını davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili aracın kiraya verildiği … A.Ş. ne davanın ihbarını istemiş, ihbar edilen … A.Ş. vekili davaya müdahil olarak katılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği, hasarın kasko sigortası genel şartlarının A.5.5. maddesi gereğince teminat kapsamında olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve müdahil … A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre ve bozma ilamı ile
davalı yararına oluşan usulü kazanılmış haklarda dikkate alınarak davacı vekili ve müdahil … A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 25.9.2012 gününde üye … ve …’ın karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacının sigortalı, davalının da kasko sigortacısı olduğu… plakalı araçta 29.10.2008 tarihinde meydana gelen kaza sonucu hasar bedelinin ödenmemesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının yargılaması sonucunda mahkemece “kazanın münhasıran davacıya ait araç sürücüsünün almış olduğu alkolün etkisi ile meydana geldiği, zararın Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5 maddesi gereğince teminat dışında kaldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,
Davacı vekilinin temyizi üzerine karar sayın çoğunluğun görüşü doğrultusunda onanmıştır.
Sayın çoğunluk görüşüne katılamıyoruz.
Somut uyuşmazlıkta;
Davacıya ait araç 29.10.2008 tarihinde saat 22.15’de tek taraflı kaza sonucu maddi hasara uğramış, sürücüsünün 03.36’da yapılan alkol ölçümünde 0.06 promil alkollü olduğu tespit edilmiş,
Sürücü … jandarma ifadesinde “direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, yolun sağ tarafındaki şarampole girdiğini, iki şahsa çarptığını, kazanın şoku ile yaralıları alıp hastaneye gittiğini, daha sonra jandarma ekiplerinin kendisini bulduğunu, kaza mahalline gelmesini söylediklerini bunun üzerine olay yerine geldiğini ve tutanak düzenlendiğini” beyan etmiş,
Davacı vekili sürücünün olay öncesinde alkol almadığını, sürücüde tespit edilen 0.06 promil alkolün taze sirke tüketilmesinden veya herhangi bir ilaçtan ileri gelebileceğini bildirmiş,
Yapılan bilirkişi incelemesi ile kandaki alkol düşme hızının 0.15 promil/saat olduğu, saat 03.36’da 0.06 promilli olduğu tespit edilen sürücünün 22.15 olay saati itibariyle 0.86 promil alkollü olması gerektiği, olay yeri şartları da dikkate alındığında kazanın münhasıran sürücünün alkollü olmasından ileri geldiği ifade edilmiştir.
Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5.5 maddesinde “taşıtın uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar”ın teminat dışında kaldığı öngörülmüştür.
Sürücünün alkollü olduğu hususunda tek delil 03.36’daki ölçüm sonucunda 0.06 promil alkollü olduğuna ilişkin kaza tutanağıdır.
Davacı vekilinin de ısrarla iddia ettiği gibi bu orandaki alkolün alınan bir ilaç veya yenilen bir portakal vs.den ileri gelmesi de mümkündür.
Sürücüde ki bu alkol oranının Poliçe Genel Şartları’nın A.5.5 maddesinde öngörüldüğü şekilde olaydan önce içki kullanımından ileri geldiği ispat külfeti kendisine düşen davalı tarafça ispat edilmiş değildir.
Sürücünün olay öncesi Poliçe Genel Şartları’nın A.5.5 maddesinde öngörüldüğü şekilde olay öncesi alkol aldığının davalı tarafça ispat edilememesine, bu konuda hiçbir somut delil bulunmamasına rağmen 03.36’da tespit edilen 0.06 promil oranındaki alkolün, Widmark formülü ile olay saatine taşınması suretiyle sürücünün 0.86 promil alkollü olduğu ve bu miktar alkolünde olay öncesi alkol kullanımından ileri geldiği, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile oluştuğunun kabulü dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Yerel mahkemece davanın reddine ilişkin kararın açıklanan gerekçelerle, dava kabul edilmek üzere bozulmasına karar verilmesi gerekirken sayın çoğunluğun yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin görüşüne karşıyız.