Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/8134 E. 2013/6207 K. 02.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8134
KARAR NO : 2013/6207
KARAR TARİHİ : 02.05.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 18.12.2007 tarihinde davalı … şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusuruyla neden olduğu trafik kazası sonucunda, bu araç içinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen sağlık kurulu raporunda % 20 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin bildirildiğini, davalı … şirketine yapılan başvuru üzerine, müvekkiline 22.146,00 TL tazminat ödendiğini, ancak davacının zararının daha fazla olduğunu belirterek geçici iş göremezlik zararı için 100,00 TL, sürekli iş göremezlik zararı için 7.000,00 TL, tedavi ve yol/ ulaşım masrafı için 100,00 TL olmak üzere toplam 7.200,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuştur. Davacı vekili tarafından verilen 20.12.2011 tarihli ıslah dilekçesinde, maddi tazminat istemi, yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda artırılmış ve sonuçta toplam 57.854,00 TL maddi tazminat istenmiştir.
Davalı Birlik Sigorta A.Ş vekili ise, müvekkili tarafından davacıya ödenen tazminatla davacının tüm zararının karşılandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporuna, Aktüerya uzmanı tarafından düzenlenen 11.07.2011 ve 03.11.2011 tarihli raporlarına göre; davacının bu kaza nedeniyle meslekte kazanma gücünü % 43 oranında kaybettiği, davalı … tarafından davanın açılmasından önce davacıya ödenen tazminatın güncellenmiş değerinin indirilmesi sonucu davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararı toplamının 58.882,60 TL olduğu, poliçe limiti 80.000,00 TL olduğundan davalının sorumlu olabileceği tazminat tutarının 57.584,00 TL olabileceği, davalı … şirketine trafik sigortalı aracın, davacının eşi adına kayıtlı olup olay günü de eşi tarafından kullanıldığı nazara alınarak Borçlar Kanunu’nun 44. maddesi uyarınca % 10 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığı belirtilerek “… davanın ıslah talebi de dikkate alınarak kısmen kabulüne, 52.068,00 TL tazminatın 14.01.2009 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine…” karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazına gelince; dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalı … şirketine sigortalı araçta hatır için taşındığı kabul edilerek BK.43/1. maddesi gereğince belirlenen tazminattan %10 oranında indirim yapılmıştır.
Dava konusu olayda; 18.12.2007 günü meydana gelen trafik kazası sırasında davacının, davalı … şirketine trafik sigortalı ve dava dışı eşi … tarafından kullanılan araçta yolcu olarak bulunduğu, nüfus kayıtlarına göre de davacı ve araç sürücüsü …’in resmi nikahlı eş oldukları anlaşılmıştır.
Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin
veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. İşletenin veya sürücünün, araçta taşınandan, doğrudan doğruya ücret almasa bile taşıma, maddi veya manevi menfaati bulunuyorsa bu durumda hatır ilişkisinin varlığından söz edilemez. Aile bireylerinin taşınması yakıt, aşınma ve diğer giderlere dönük maliyet gerektirmesinin olağan ulaşım araçları ile yolculuk seçeneğinin tercihi halinde yapılması zorunlu harcamaların yerini tutacak olması nedeniyle hatır taşıması olarak kabul edilemez. Şu durumda eşin taşınması hatır taşıması kabul edilemez. Çünkü bir kimsenin eşini taşıması ahlaki bir görevin ifası niteliğinde olup, bu taşımada maddi ve manevi yararları olduğundan davacının araçta hatır için taşındığı kabul edilerek tazminattan indirim yapılmış olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 2.783,57 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına 2.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.