Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/8133 E. 2012/8916 K. 10.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8133
KARAR NO : 2012/8916
KARAR TARİHİ : 10.09.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklıya vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (üçüncü kişi) vekili, … 5. İcra Müdürlüğü’nün 2009/13986 sayılı Takip dosyasında trafik kaydına 10.09.2009‘da haciz konulan …plaka sayılı aracın 14.05.2009‘da noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığını ve mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiğini, aracın fiilen yakalandığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu aracın takibe konu çek tarihlerinden sonra ve alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak satıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
bulunmamasına göre, davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
İstihkak davalarında İİK’nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulü uygulanır ve toplam alacak ile mahcuzun değerinden hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının başlangıçta 1/4’ü peşin alınmak üzere, kabul ile sonuçlanan davada geriye kalan kısmına hükmedilir.
Somut olayda her ne kadar basit yargılama usulü uygulanarak duruşmalı inceleme yapılmışsa da başlangıçta alınan maktu harç ile yetinilmesi ve dava kabul edildiği halde mahcuzun değeri olan 6. 400,00.-TL üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmemesi hatalı olmuştur.
Yargılama harçları ile ilgili hatalar kamu düzeni ile ilgilidir ve aleyhe bozma yasağı kuralı kapsamı dışında kalır. Bu nedenle bozma nedenidir
Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın hüküm fıkrasının 2. bendindeki “Peşin harcın mahsubuna, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına” tümcesinin çıkartılarak yerine “Alınması” gereken 380,16.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 17,15.-TL harcın mahsubu ile bakiye 363,01.-TL harcın davalı alacaklıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına” tümcesinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 10.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.