Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/7768 E. 2012/10141 K. 26.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7768
KARAR NO : 2012/10141
KARAR TARİHİ : 26.09.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki maddi hasarlı trafik kazası sonucu tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; müvekkiline ait araç ile davalı …’un sürücüsü diğer davalı …’nin maliki bulunduğu aracın çarpması sonucu müvekkiline ait aracın pert olduğunu meydana gelen kaza nedeniyle değer kaybı için 5.000 TL yapılan masraflar için 1.000 TL olmak üzere toplam 6.000 TL tazminat talep etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazası sonucu tazminat istemine ilişkin olup, söz konusu davada mahkeme davalı …’un dava dilekçesindeki adresine tebligat yapılamadığı bu nedenle davacı vekiline davalının adresini bildirmek için HMK 119.maddesine göre kesin süre verdiği, bildirilen adresede tebligat yapılamadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verdiği görülmüştür. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekilinin, davalı …’un AKS adresine tebligat yapılmasını talep ettiği söz konusu adrese tebligat çıkarıldığı ancak tebligatın Tebligat Kanunu 21/2.maddeye göre yapılmadığı anlaşılmıştır.
Tebligat Kanunu 21/2.fıkrasına göre: “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış
olsa dahi tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırılır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır” açık hükmü gereğince davalıya tebligatın 21/2.maddeye göre yapılması gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmekle aynı zamanda diğer davalı …’ye usulüne uygun tebligatın yapıldığı bu davalı yönünden davanın ayrılarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.