Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/7590 E. 2012/9546 K. 18.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7590
KARAR NO : 2012/9546
KARAR TARİHİ : 18.09.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R –

Davacılar vekili dava dilekçesinde; 24/07/2006 tarihinde E-80 Karayolu üzerinde meydana gelen maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazasında müvekkillerin murisleri … …, … … ve … …’in hayatlarını kaybettiklerini, bu kazada Karayolları Genel Müdürlüğüne ait kamyon sürücüsü davalı …’ın 8/8 oranında kusurlu olduğunu ileri sürerek ıslahla birlikte 87.506 TL maddi ve 200.000 T manevi tazminat olmak üzere toplam 221.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davalı … vekili duruşmadaki beyanında; davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalı … duruşmada alınan beyanında, açılan davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru nispetinde ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacılar … …, … …, … …, … …, … …, ve … için dava dilekçesi ile ayrı ayrı talep edilen 1000 TL olmak üzere toplam 6000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … 12. Bölge Müdürlüğü yönünden olay tarihi olan 24.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; diğer davalı …Ş yönünden ise dava tarihi olan 07.08.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ölüm ve sakatlanma halinde kişi başına sigorta teminat limiti olan 57.500 TL ile (her bir ölüm için) sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılar …, …, …, …, … ve …’ye verilmesine;
Davacı baba … … için ıslah dilekçesi ile talep edilen 4.966,61 TL; davacı anne … … için ıslah dilekçesi ile talep edilen 6.201,37 TL; davacı baba … … için ıslah dilekçesi ile talep edilen 20.250,04 TL; davacı anne … … için ıslah dilekçesi ile 22.159,23 TL; davacı baba … için ıslah dilekçesi ile talep edilen 13.633,19 TL; davacı anne … … için ıslah dilekçesi ile talep edilen 14.296,00 TL olmak üzere toplam 81.506,44 TL destekten yoksun kalma tazminatının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …Ş yönünden ölüm ve sakatlanma halinde kişi başına sigorta teminat limiti olan 57.500 TL ile(her bir ölüm için) sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılar …, …, …, …, … ve …’ye verilmesine;
Davacılar …
… ve …’ın destekten yoksun tazminatı taleplerinin reddine;
Davacılar … … ve … …’in oğulları …’i, gelinleri …’yi ve torunları …’i kaybetmeleri nedeniyle uğradıkları manevi zarar göz önüne alınarak davacı … ve … için ayrı ayrı belirlenen 9.000 TL’den 18.000 TL manevi; davacılar … … ve … …’ın kızları …’yi ve damatları …’i kaybetmeleri nedeniyle uğradıkları manevi zarar göz önüne alınarak davacılar … ve … için ayrı ayrı belirlenen 6.000 TL’den 12.000 TL manevi; davacılar … ve … …’in kızları …’i kaybetmeleri nedeniyle uğradıkları manevi zarar göz önüne alınarak davacılar … ve … için ayrı ayrı belirlenen 4.000 TL ‘den 8.000 TL manevi olmak üzere toplam 38.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve … 12. Bölge Müdürlüğü’nden olay tarihi olan 24.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılar …, …, …, …, … ve …’ye verilmesine; davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Davacılar …’ın kardeşleri …, yengeleri … ve yeğenleri …’i kaybetmeleri nedeniyle uğradıkları manevi zarar göz önüne alınarak her biri için ayrı ayrı belirlenen 4.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 28.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve … 12. Bölge Müdürlüğü’nden olay tarihi olan 24.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar… …, …, … …, … ve …a verilmesine; davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Davacılar … … ve … …’ın kardeşleri … ve enişteleri …’i kaybetmeleri nedeniyle uğradıkları manevi zarar göz önüne alınarak her biri için ayrı ayrı belirlenen 3000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 6.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve
… 12. Bölge Müdürlüğü’nden olay tarihi olan 24.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … … ve … …’a verilmesine; davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Davacılar … …, … …, … …, … …, … ve … …’in yaptıkları defin ve cenaze giderleri gözönüne alınarak her biri için ayrı ayrı 500 TL olmak üzere belirlenen toplam 3.000 TL defin ve cenaze giderinin davalılar … ve … 12. Bölge Müdürlüğü yönünden olay tarihi olan 24.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; diğer davalı … yönünden ise dava tarihi olan 07.08.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ölüm ve sakatlanma halinde kişi başına sigorta teminat limiti olan 57.500 TL ile(her bir ölüm için) sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılar …, …, …, …, … ve …’ye verilmesine; davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-1086 Sayılı HUMK’nun 388 maddesi (6100 Sayılı HMK’nun karşılık 297. maddesi) uyarınca mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Davacılar vekili dava dilekçesi ile davacılar…. ve … yönünden de manevi tazminat isteminde bulunmuş olmasına rağmen, hüküm fıkrasında bu taleplerle ilgili olarak olumlu yada olumsuz açıkça bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre;
Dava, destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
a-Borçlar Kanununun 47. maddesine göre ölenin ailesine dahil kişilerin zarar sorumlulularından manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmiştir. Ölenin ailesinden maksat,
ölenle arasında eylemli, gerçek bir bağlılık ve ilişki bulunan kişilerdir. Ölenle davacılar arasındaki bağın niteliği ve derecesinin belirlenmesi ise mahkeme hakimine aittir. Hakim, her olayın özelliği ve koşulları içinde hakkaniyete uygun bir nitelendirme yapmak zorundadır. Ayrıcalıklı bir özelliği bulunmadıkça, ölenin yeğen, yenge, teyze, dayı gibi yakınlarının manevi tazminat talep edebileceklerinin kabulü hakkaniyet ilkelerine de aykırı düşecektir. Bu ayrıcalıklı durumun olup olmadığı da, hakim tarafından araştırılacak ve takdir edilecektir.
Somut olayda, ölenlerin kardeşleri olan bazı davacılar lehine, ölenlerin yeğenleri, yengeleri veya enişteleri olmaları dolayısıyla manevi tazminata hükmedilmiştir. Ölenlerin kardeşlerine, sadece kardeşlerinin ölümünden dolayı manevi tazminat verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak mahkemece, yukarıda anılan ilkeler çerçevesinde, aynı davacıların yengelerini, eniştelerini veya yeğenlerini kaybetmelerinden ötürü talep ettikleri manevi tazminatları takdir etmeden önce, davacılarla müteveffalar arasındaki eylemli ve gerçek bir bağlılık bulunup bulunmadığının toplanacak deliller çerçevesinde tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
b-Davalı … şirketi hakkında açılan manevi tazminat davası, davalının manevi tazminat sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle reddedilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3 maddesine göre, manevi tazminat davalarının tamamının reddi durumunda maktu vekalet ücretine hükmedilmelidir. Hal böyle iken, davalı lehine 15.700 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması isabetli değildir.
c-Davalılar … ve …’ın açılan davadaki sorumluluğu haksız fiil sorumluluğuna dayanmaktadır. Bu nedenle sürücü ve işleten sıfatı bulunan anılan davalılar, haksız fiilin vuku bulduğu tarih itibariyle, sigorta sözleşmesine dayalı sorumluluğu bulunan davalı … şirketi ise dava öncesinde kendilerine usulüne uygun yapılmış bir başvurunun bulunması halinde, başvuruyu takip eden 8 iş gününün hitamında, aksi halde dava tarihi itibariyle sorumlu oldukları miktarın tümü yönünden temerrüde düşerler. Hal böyle iken, mahkemece tüm davalıların
ıslahla arttırılan kısımlar yönünden ıslah tarihinden itibaren sorumluluklarına hükmedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesine göre manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına hükmedilecek nispi vekalet ücreti, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. Bu nedenle mahkemece, kabul edilen miktar üzerinden davacılar vekili lehine 7.460 TL nispi vekalet ücreti takdir edilmişken, reddedilen miktar üzerinden davalı … vekili lehine, davacılar vekili lehine hükmedilen vekalet ücretini geçecek şekilde 11.380 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA
, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 18.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.