YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7008
KARAR NO : 2012/12719
KARAR TARİHİ : 19.11.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın trafik kazası sonucu müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta hasara neden olduğunu ve hasar bedelinin davacı tarafından ödendiğini ileri sürerek, 21.682,81 TL. tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, kusur ve hasarı kabul etmediklerini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı vekili de olaya ilişkin ceza davasının neticesinin beklenmesini ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre; 21.682,81 TL. tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, ayrı ayrı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, TTK.nun 1301.maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava tam kusura dayalı olarak açılmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin 11.8.2003 tarihli kaza tespit tutanağında davalı araç sürücüsünün doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yapma nedeniyle tam kusurlu, davacıya sigortalı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan 19.9.2011 tarihli bilirkişi heyeti raporunda da kaza tutanağı ile uyumlu olarak davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu belirtilmiş ise de; aynı olaya ilişkin olarak sanık (davalı sürücü) … hakkında taksirle yaralama suçundan Akçaabat Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/240 Esas sayılı dosyasında farklı kusur oranlarına değinen bilirkişi raporları alınmakla beraber, ceza dosyasındaki 22.4.2004 tarihli bilirkişi raporu ile 04.10.2004 ve 01.8.2005 tarihli uzman bilirkişi heyeti raporlarında davalı araç sürücüsünün 6/8 oranında, sigortalı araç sürücüsünün de 2/8 oranında kusurlu bulundukları belirtilmiştir.
Buna göre, mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranlarıyla ceza dosyasından alınan bilirkişi raporlarında belirlenen kusur oranları yönünden meydana gelen çelişkiler giderilmediğinden dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, mahkemece dosyanın aynı bilirkişi kuruluna tevdii ile ceza dosyasında alınan ve yukarıda belirtilen raporlar ile yargılama sırasında alınan bilirkişi heyeti raporu ve tüm (ceza ve hukuk) dosya kapsamı birlikte irdelenerek, raporlar arasında kusur durumu yönünden meydana gelen çelişkilerin duraksamaya yer vermeyecek şekilde giderilmesi için denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli ek bir rapor alındıktan sonra Borçlar Kanununun 53.maddesi gereğince, hukuk hakimi ceza dosyasındaki kusur oranı ile bağlı değil ise de ceza mahkemesinin maddi vakıaların tespitine dair kararının hukuk hakimini bağlayacağı ilkesi de göz önünde bulundurularak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.