Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/6283 E. 2012/11228 K. 17.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6283
KARAR NO : 2012/11228
KARAR TARİHİ : 17.10.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : …, … Orman Bahçe Tarım San. ve Tic.Ltd.Şti.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ve İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik verilmesi üzerine; dosyadaki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Dava, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir.
İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi, itirazın sadece faize yönelik olduğu, asıl alacağa yönelik itiraz olmadığı, işlemiş faizin 785 TL olduğu ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırının altında kaldığından görevsizlik kararı vermiştir.
İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, mahkemenin görevinin itiraz edilen kısma göre değil dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterilen miktar üzerinden belirleneceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davanın 24.001 TL değer gösterilerek açıldığı, davanın dayanağı olan icra takip dosyasında, takip talebinde 23.052 TL asıl alacak, 785 TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren %60 faiz talep edildiği, borçunun itiraz dilekçesinde de sadece yetkiye ve faize yönelik olarak itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun “vazife” başlıklı 1. maddesinde “Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Görev, dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise, görevli mahkemenin tespitinde, davanın açıldığı gündeki değer esas tutulacaktır. Aynı Kanunun 2/1. maddesinde ise “Müddeabih para ise mahkemenin vazifesini tayinde miktarı esas ittihaz olunur” denilmektedir. Dava olunan şeyin değeri esas alınarak görevli mahkemenin tayin edileceği durumlarda davanın konusunun, yani müddeabihin tespitinde hesaba katılmayacak

../…

-2-
2012/6283
2012/11228

unsurlar yasada açıkça belirlenmiştir. Buna göre faiz müddeabihin değerinin belirlenmesinde hesaba katılmaz. HUMK.nun 4. maddesinde ise “Alacağın bir kısmı dava olundukta, eğer son kısım ise, mahkemenin vazifesini tayinde müddeabihin kıymetine bakılacağı, son kısım olmadığı ve alacağın tamamı da münazaalı olduğu takdirde alacağın tamamının nazarı itibare alınacağı,alacağın tamamı münazaalı değilse dava olunan kısma bakılacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda, icra takibine itiraz dilekçesinde borlular yetkiye ve faize itiraz etmiştir. Yetkiye itiraz borcun esasına ilişkin olduğundan borçlu borcun tamamına itiraz etmiş sayılır. Dava tarihi itibariyle geçerli olan 1086 s.HUMK.nun 8/I. Maddesi gereğince dava tarihinde malvarlığı hukukundan doğan değer veya miktarı 7.080 TL’nı geçen davalara Asliye hukuk mahkemesinde bakılacağı düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 s.HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.