Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/6242 E. 2012/12718 K. 19.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6242
KARAR NO : 2012/12718
KARAR TARİHİ : 19.11.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından ek karara ve asıl hükme yönelik temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, davalıya ait aracın trafik kazası sonucu müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta hasara neden olduğunu ve hasar bedelinin davacı tarafından ödendiğini ileri sürerek, 3.014,00 TL. tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusuru kabul etmediklerini, müvekkili tarafından karşı aracın işleten, sürücü ve sigortacısı hakkında açılan tazminat davasının bekletici mesele yapılmasını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre; davanın 2.803,11 TL. yönünden kısmen kabulü, kalan kısım için reddine dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece bakiye karar harcı ve temyiz posta giderinin ödenmesi için davalı vekiline gönderilen muhtıra gereğinin yerine getirilmediğinden bahisle 17.5.2011 tarihli Ek karar ile davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu defa; davalı vekili Ek karara ve asıl hükme yönelik olarak temyiz isteminde bulunmuştur.
1-) Her ne kadar, anılan Ek Karar ile davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 26.06.2006 gün ve 25321/02 sayılı (Ülger/TÜRKİYE dosyası) kararı üzerine, Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2010 gün ve 2009/27-2010/9 sayılı kararı ile 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 28. maddesinde yer alan karar ve ilam harcı ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmeyeceğine ilişkin düzenleme iptal edilmiş; 6009 sayılı Yasa’nın 18. maddesi
gereğince yeniden düzenlenen 28. madde de ise “… Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez.” biçiminde yeni yasal düzenleme yapılmıştır. Buna göre, 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 6009 sayılı Yasa ile değişik 28. maddesi gereğince, karar ve ilam harcının yatırılmamış olmasının kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğine dair bu yasal düzenleme gözetilmeyerek, mahkemece davalı vekiline muhtıra tebliği ve bilahare anılan Ek karar ile temyiz talebinin reddi kararı usul ve yasaya uygun düşmediğinden, mahkemenin 17.5.2011 tarihli Ek kararının HUMK.nun 434/3.maddesi yollaması ile aynı yasanın 432/son maddesi (6100 Sayılı HMK.366 ve 368.madde) uyarınca, ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilerek, dosyanın esasına yönelik olarak yapılan incelemede;
2-) Dava, TTK.nun 1301.maddesine göre açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Yargılama sırasında düzenlenen ve mahkemece hükme esas alınan 05.3.2010 tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücü …’ın dava konusu kazada tam kusurlu olduğu, davacıya kasko sigortalı araç sürücüsü Ender Kalem’in ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak, dosya kapsamına göre aynı kazaya ilişkin olarak eldeki davanın davalısı …’ın davacı sıfatıyla Üsküdar 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/46 Esas sayılı dosyası üzerinden 34 ZK 0576 plakalı karşı aracın işleteni, sürücüsü (Ender Kalem) ve trafik sigortacısı aleyhine açmış olduğu araç hasarına dair tazminat davasının yargılaması sonunda, mahkemenin 21.4.2011 gün ve 2011/387 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı (sürücü) …Kalem vekilinin temyizi üzerine, Dairenin 05.3.2012 gün ve 2011/8621-2012/2577 E/K. Sayılı kararı ile hükmün onanarak kararın kesinleştiği UYAP sistemi sorgulamasından anlaşılmaktadır.
Buna göre, farklı kusur oranları belirlenerek hüküm verildiği anlaşılan ve yukarıda belirtilen dava dosyası ile bu dava dosyasının birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, mahkemenin 17.5.2011 tarihli Ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.