Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/6089 E. 2012/9424 K. 17.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6089
KARAR NO : 2012/9424
KARAR TARİHİ : 17.09.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı (3.kişi), davalı alacaklı tarafından kendisinin oğlu olan borçlu aleyhine yürütülen takipte, … 4.İcra Müdürlüğünün 2011/96 Tal. sayılı dosyasından uygulanan 03.3.2011 tarihli haciz işleminde borçlu ile ilgisi bulunmayan kendisine ait evdeki menkullerin haczedildiğini, haciz uygulanan yerin borçlunun adresi olmadığını ileri sürerek, istihkak davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre; davacı 3.kişinin oğlu olan borçlunun adresinin farklı olduğu, davacı ve borçlunun ortak ticari iş yürüttükleri ya da birlikte hareket ettiklerine dair delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar dosyada mevcut delillere uygun düşmemektedir.
Davacı 3.kişi ile borçlu baba-oğul olup, dava konusu 03.3.2011 tarihli haczin uygulandığı adres, takip talebinde ve takip dayanağı çek üzerindeki kaşede gösterilen, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından bankaya bildirilen adrestir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden
borçlunun bekar olduğu görülmektedir. Davacı 3.kişi dava konusu mahcuzlara dair kendi adına her hangi bir bir mülkiyet belgesi de sunabilmiş değildir.
Buna göre, İİK.nun 97/a maddesinin birinci fıkrasının 2.cümlesi gereğince, haczedilen mahcuzları borçlu ile 3.kişinin birlikte elde bulundurdukları, İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu 3.kişi ile borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırmaya ve hacizleri önlemeye yönelik danışıklı işlemler yapıldığı, bu nitelikteki işlemlerin alacaklının haklarını etkilemeyeceği açıktır. Davacının dayandığı delillerle yasal mülkiyet karinesinin aksi ispat edilememiştir.
O halde, açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında, mahkemece, davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 17.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.