YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6030
KARAR NO : 2012/9687
KARAR TARİHİ : 20.09.2012
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili nezdinde kasko sigortalı aracın, davalının işleteni olduğu aracın neden olduğu kazada hasar gördüğünü, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, ödenen tazminatın rücuan tahsili için başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı tarafından delil listesi sunulmamış olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta şirketi tarafından rücu edilebilecek tazminat tutarı zarar görenin gerçek zararıdır, bu nedenle ancak yargılama sonucunda belirlenebilir. İİK’nun 67’nci maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için borçlunun itiraz ettiği alacağın likid bir alacak olması, yani belirli bir miktar alacak olması gerekir. O halde, somut olayda icra takibine konu alacak tazminata ilişkin olup, yargılamayı gerektirdiğin-
den likid kabul edilemez. Mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMK.nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün hükmün 4 numaralı bendi tamamen hükümden çıkarılarak yerine “İcra inkar tazminatı isteminin reddine” ibaresinin eklenmesine, hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.