Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/592 E. 2012/12442 K. 13.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/592
KARAR NO : 2012/12442
KARAR TARİHİ : 13.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki taraflar vekilince istenilmiş, davalı … vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.11.2012 Salı günü davacı Maliye vekili Avukat …, davalı … vekili Avukat … ve davalılar Muvaffak… ve … vekili Avukat … geldi. Davalı … Yerli tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunanlar vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlular … aleyhine yönetim kurulunda bulundukları dava dışı şirket vergi borçlarından dolayı icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek borçluların, dava konusu taşınmazdaki hisselerini davalı olan babaları ….’a onun da taşınmazı bir bütün halinde davalı …’e satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı … hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin iptal edilmiş olmasından dolayı bu davalı hakkındaki davanın reddine diğer borçlu … hakkındaki davanın ise taşınmaz hissesinin satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu ve davalı
…’nin de ödemeye ilişkin belge sunamaması nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı borçlular … ve … vekili, davalı … ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, tasarrufun iptali davalarında davalı borçlunun kesinleşmiş bir borcundan dolayı yaptığı tasarrufların iptali istenebilmesine göre davacı tarafın davalı …’a gönderdiği ödeme emirlerinin de iptaline karar verilip kararın da kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, taşınmazın son maliki olan ve davada 4. kişi durumunda bulunan davalı …, taşınmazı davalı borçludan satın almadığından kendisi için bedeller arasındaki fahiş fark tek başına iptal nedeni olarak kabul edilemeyeceği gibi bu taşınmazın 3. kişi tarafından alındıktan kısa bir süre sonra son malike devri dahi tek başına iptal nedeni olarak kabul edilemez. Davalı …’nin borçlunun durumunu bildiğine yönelik olarak bir delil de sunulmuş değildir. Bu durumda adı geçen davalı yönünden eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru değildir.
3- Bozma nedenine göre davalı 3. kişi … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
4- Kabule göre de davaya konu edilen hisselerin birbirinden bağımsız tasarruf olduğu düşünülerek hisselerin satış tarihindeki değerlerinin belirlenmesi ve davacının tasarruf tarihindeki iptal edilecek hissesinin değeri davalı yönünden araştırılması ve iki miktarın karşılaştırılarak tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malın tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekeceği gözden uzak tutulmadan hesap yapılması yerine yazılı şekilde yargılama gideri belirlenmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek bulunmadığına, 900.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar …, … ve …’ye verilmesine, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.