Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/5907 E. 2014/10030 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5907
KARAR NO : 2014/10030
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2011
NUMARASI : 2010/2-2011/544

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların sürücüsü-işleteni ve trafik sigorta şirketi oldukları aracın, 09.01.2009 tarihinde neden olduğu trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve sakat kaldığını belirterek davacı için geçici iş göremezlik zararı nedeniyle 7.400,00 TL, sürekli iş göremezlik zararı nedeniyle 10.000,00 TL, tedavi gideri nedeniyle 3.363,00 TL, tedavi-ulaşım giderleri nedeniyle 2.200,00 TL olmak üzere toplam 22.963,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuştur. Davacı vekili tarafından 15.12.2011 tarihli ıslah dilekçesi verilmiş ve maddi tazminat istemi, yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda artırılarak toplam 48.063,00 TL maddi tazminat istenmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davanın kısmen kabulü ile geçici ve sürekli iş göremezlik zararı için toplam 28.666,03 TL, tedavi giderleri için 113,00 TL olmak üzere toplam 28.773,03 TL maddi tazminata ve 10.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, trafik kazası sonucu yaralanma ve sakat kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
a)Dava konusu olayda; 09.01.2009 tarihinde davalı N.. Ö.., işleteni ve sürücüsü olduğu araçla seyir halinde iken bir motorsikletle çarpışması sonucunda, dava dışı kişinin kullandığı motorsikletin arkasında yolcu olarak bulunan davacı yaralanmıştır.
Mahkemece, olayda hatır taşımasının varlığı kabul edilerek maddi ve manevi tazminattan hatır taşıması nedeniyle % 10 oranında indirim yapılarak karar verilmiştir. Oysa ki; davacı, davalı tarafa ait aracın yolcusu konumunda olmayıp davalı taraf da davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin sürücüsü, işleteni ve trafik sigorta şirketi değildir. Eldeki dava, karşı aracın sürücü/işleteni ve trafik sigorta şirketine karşı açılmış, davacının yolcusu olduğu aracın sürücüsü veya işletenine husumet yöneltilmemiştir. Bu durumda; davalı taraf yönünden hatır taşımasının varlığından söz edilemeyeceğinden mahkemece hatır taşıması nedeniyle maddi ve manevi tazminatlardan indirim yapılarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup karar bozmayı gerektirmiştir.
b)Davacı, tedavisi amacıyla yapmak zorunda kaldığı ulaşım giderlerinin de ödetilmesini istemiş, mahkemece, bu konudaki istem, belge ile ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Dosya içerisindeki delillerden davacının tedavi olmasını ve tedavisi amacıyla ulaşım masrafı yapmasını gerektirecek şekilde yaralandığı tartışmasızdır.
Haksız eylem veya kaza sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı ve ilerde yapacağı tüm masraflarını isteyebilir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46.maddesi 1.fıkrasında, zarar görene, kapsamını belirtmeksizin “bütün masraflarını” isteme hakkı tanınmıştır. 6098 sayılı TBK. 50.maddesi 2.fıkrasındaki “yargıcın zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyeceği” hükmüne göre de zarar görenin “bütün masraflarını” isteme hakkı bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Öyleyse, davacı da tedavisi amacıyla yapmak zorunda kaldığı ulaşım masraflarının ödetilmesini davalı taraftan isteyebilecektir. Bedensel zarar durumunda tedavi giderlerinin ve eldeki bu davadaki istem yönünden tedavi amacıyla yapılan ulaşım giderlerinin mutlaka belgelendirilmesi zorunlu değildir. Bu giderlerle ilgili iddia kanıtlanamasa bile, yaralanmanın derecesi ve doktor raporları ile hastane kayıtları incelenerek, tedavi sırasında ve sonrasında tedavi amacıyla kullanılması gereken ulaşım vasıtalarının ücretlerinin araştırılarak, yaralanma nedeniyle tedavi amacıyla yapılması gereken ulaşım giderlerinin ne kadar olabileceği konusunda hekim bilirkişiden görüş alınmalıdır. Buna karşın zararın miktarı tam olarak belirlenemezse, BK. 42/2. maddesi gereğince, yargıç tarafından somut olayın özelliği ve kapsamı da gözetilerek tedavi amacıyla yapılması zorunlu ulaşım masrafı yönünden uygun bir tazminata hükmedilecektir. Yerel mahkemece bu yönler gözetilmeden ulaşım masraflarına ilişkin istemin reddedilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2/a ve b) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.