Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/5725 E. 2012/10217 K. 27.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5725
KARAR NO : 2012/10217
KARAR TARİHİ : 27.09.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
MAHKEMESİ :… Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili esas ve birleştirilen davada, davalı borçlu …’nün alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı üç adet taşınmazı 14.6.2010 tarihinde ablasının üvey oğlu davalı …’e sattığını belirterek tasarrufların iptalini dava ve talep etmiştir.
Davalı borçlu vekili, takiplerle ilgili menfi tespit davası açıldığından alacağın kesinleşmediğini, aciz belgesi sunulmadığını, davalılar arasında akrabalık bulunmadığını, taşınmazların üzerindeki hacizler ve ipoteklerde gözönüne alındığında raiç değerle satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, takip konusu senetler yönünden ceza mahkemesi ve savcılık aşamasında davacıyla ilgili davaların olduğunu, menfi tespit davaları nedeniyle alacakların kesinleşmediğini, aciz belgesi sunulmadığını, akrabalık bağı bulunmadığını, 12.6.2010 tarihli protokol gereği dava konusu üç taşınmazın 3.500.000,00 TL bedelle alındığını, dava konusu taşınmazlardan biri üzerinde de davacının 1.000.000,00 TL.lik ipoteği bulunduğunu, müvekkilinin ekonomik durumunun uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı …’in davalı borçlunun kardeşinin evlatlığı olması nedeniyle aralarındaki sıhri akrabalık nedeniyle borçlunun durumunu bilmemesinin düşünülemeyeceği, dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile bilirkişi tarafından belirlenen raic değerleri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesiyle dava konusu tasarrufların İİK 280. madde gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle esas ve birleştirilen davaların kabulüne, dava konusu taşınmazlar yönünden 14/6/2010 tarihli satış işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davası; borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı tasarruflarını, alacaklının alacağı ile sınırlı olarak hükümsüzleştirmeye yönelik bir davadır. İptal davası sabit olduğu takdirde alacaklı, dava konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder. (283/1)
Somut olayda, dava konusu …, … Köyü 6 ada 2 parsel nolu taşınmaz üzerine davacı alacaklı … lehine 24.3.2010 tarih ve 1.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis edilmiştir. Anılan taşınmazın … Gayrımenkul İcra Satış 22.İcra Müdürlüğünün 2010/1209 sayılı dosyasından yaptırılan kıymet takdiri raporu gereğince değerinin (mekanik ve elektrik aksamıyla birlikte) 5.068.248,00 TL, yerel mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen 30.3.2011 tarihli bilirkişi raporu gereğince (mekanik ve elektrik aksamı hariç) 4.818.223,00 TL olduğu tesbit edilmiştir. Taşınmaz üzerinde 1.sırada ipotek hakkı bulunan … AŞ.nin alacağının 636.355,17 TL, davacı alacaklının takip konusu alacak tutarının da ferileriyle birlikte 551.327,00 TL olduğu anlaşıldığından davacının takip konusu alacaklarının teminat altında olup olmadığı dolayısıyla dava açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı yönünden eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’e geri verilmesine 27.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.