Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/5684 E. 2013/7121 K. 16.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5684
KARAR NO : 2013/7121
KARAR TARİHİ : 16.05.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak-tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı (karşı davacı) alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (üçüncü kişi) vekili, Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/10175 sayılı Takip dosyasında trafik kaydına 17.12.2008 tarihinde haciz konulan … plaka sayılı aracın noterde yapılan sözleşme ile 20.08.2008’de satın alındığını, bu tarihte mülkiyetin davacıya geçtiğini, muvazaalı hareket edilmediğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiş, tasarrufun iptali davasının ise reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (alacaklı) vekili, araç satış bedelinin gerçek değerinden düşük olduğunu, ayrıca borçlunun mali durumu nedeni ile mal varlığını davacıya devrettiğini, dava konusu satışın alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak yapıldığını, aracın halen borçlunun kullanımında bulunduğunu, İİK’nun 280/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluştuğunu belirterek istihkak davasının reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuş, tasarrufun iptali davasının ise kabulüne karar verilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, tescil işleminin yapılmamasının satışı geçersiz kılmayacağı, borcun doğumundan önce satışın yapılması karşısında tasarrufun iptali davasının reddi gerektiği“ gerekçesi ile istihkak
davasının kabulü ile karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı (karşı davacı alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nnu 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” ve İİK’nun 97/17. maddesi gereğince karşı dava olarak açılan “tasarrufun iptali” davası niteliğindedir.
İcra takibine konu borç, 13.09.2008 tarihli çekten kaynaklanmaktadır. Çeklerin ileri tarihli olarak düzenlenmesi ticari yaşam içinde sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
Dava konusu araç satışı çekten yaklaşık 20 gün kadar önce yapılmıştır. Bu kısa süre içinde borçlu üçüncü kişiye ticari emtiasının çok büyük bir bölümünü de devretmiş, hatta Dairemizde temyiz incelemesi yapılan Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 20.12.2011 gün, 2009/954–2011/927 sayılı dava dosyasına yansıyan bilgi ve belgele göre; aynı gün içinde üçüncü kişiye dava konusu aracın yanı sıra üç araç daha satılmıştır.
Dairemizin bir süredir istikrar kazanan uygulamasına göre; somut olayda yapılan satışın borcun doğumundan sonra alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlem niteliğinde bulunduğunun kabulü gerekir.
Bu koşullarda istihkak iddiasının reddi ile tasarrufun iptali davasının kabulü yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı (karşı davacı) alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı (karşı davacı) alacaklıya geri verilmesine 16.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.