Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/5507 E. 2013/1350 K. 11.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5507
KARAR NO : 2013/1350
KARAR TARİHİ : 11.02.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin motosikleti ile seyir halinde iken plakası tespit edilemeyen bir aracın arkadan çarpması sonucu müvekkilinin sürüklenerek yaralandığını, müvekkilinin tedavi gideri olan 13.465,71 TL ile işlemiş faizinin tahsili için davalıya yönelik icra takibi yapıldığını, davalının 13.465,71 TL’yi icra dosyasına yatırdığını ancak işlemiş faiz ve fer’ilerine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 6111 sayılı yasa gereği tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle faiz ve fer’ilerden sorumlu olmadığını ileri sürürek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle yapılan tedavi giderlerinin tazmini istemine ilişkindir.
25/02/2011 tarihinde yürürlüğü giren ve 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının
sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” ve Yasanın geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır, sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk “Sosyal Güvenlik Kurumu’na” geçtiğinden eldeki davada yasal hasmın “Sosyal Güvenlik Kurumu” olması gerekir.
Bu durumda mahkemece, “Sosyal Güvenlik Kurumu” davaya dahil edilmeli, tarafların delilleri toplanmalı, davacı tarafından talep edilen 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu tespit edilmeli ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre de;
Kazada yaralanan davacı, … ….Hastanesinde tedavi görmüş olup tedaviye ilişkin düzenlenen sarf belgesine göre yapılan harcamaların özel sağlık kurumları rayiçlerine uygun olup olmadığı, yaralanmanın boyutu ile uygulanan tedavi ve sarf edilen tıbbi malzemelerin uyumlu olup olmadığı konusunda uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
3-Davacı, tedavi giderlerini ödediği tarih ile takip tarihi arasındaki işlemiş faizi de takibe konu yaparak davalıdan talep etmiştir. Davacı, 27.11.2010 tarihinde davalı Kuruma müracaat ettiğine göre davalının bu tarihte temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerekir. O halde mahkemece, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş faiz hesabı yönünden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
4- Davalının sorumlu tutulacağı alacak miktarı likit (belirli, muaccel) olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin Alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.