YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5125
KARAR NO : 2012/12584
KARAR TARİHİ : 15.11.2012
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete trafik sigortalı aracın yaptığı tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan şahısların yaralandığını ve acil müdahaleden sonra sevk üzerine müvekkiline ait hastanede tedavi edildiklerini, ihbara rağmen davalının tedavi giderini ödemediğini belirterek 30.682,21 TL.nın temerrüt tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusur ve zararın kanıtlanması gerektiğini, sigortalının kusuru oranında poliçe limiti dahilinde sorumlu olduklarını, davacının faturalarda Sağlık Bakanlığı uygulamaları talimatına uymadığını, kaza ile ilgisi olmayan giderlerinde fatura edildiğini, temerrüde düşmediklerini, avans faizi istenemeyeceğini, 25.2.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı yasa gereğince müvekkilinin tedavi giderine ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını, …nun sağlık hizmet bedelinden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ZMSS poliçesinden kaynaklanan tedavi masraflarının tahsili istemine ilişkindir.
6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı KTK.nun 98. maddesinde yapılan değişiklikle “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … tarafından karşılanacağı,
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacağı, söz konusu tutarın, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebileceği, aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona ereceği, Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunun söz konusu tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkili bulunduğu,
Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı,
Sigorta şirketleri ve Güvence Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirleneceği, Trafik kazası sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, … tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esasların … ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca belirleneceği.” hükmüne yer verilmiş,
6111 sayılı yasanın geçici 1. maddesinde de, ” Bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerininde … tarafından karşılanacağı….” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasa hükümleri kapsamında dava konusu tedavi giderleri yönünden davalı … tarafından …ya aktarım yapılıp yapılmadığının araştırılması ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı yasanın 98. maddesi hükümleri çerçevesinde inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken 2918 sayılı yasanın değişik 98. maddesi hükmünün gözardı edilerek yazılı şekilde davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün araştırmaya yönelik olarak BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.11.2012 gününde üye …’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Somut uyuşmazlıkta, davalıya ZMSS’li aracın tek taraflı kazasında araçta yolcu olarak bulunan ve müvekkilince tedavileri yapılan yaralılara ilişkin tedavi giderlerinin davalı tarafından ödenmediği iddiasıyla tahsiline karar verilmesi davacı vekilince talep edilmiş,
Davalı davanın reddini savunmuş,
Yargılama sonucunda mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6111 sayılı yasanın 59.maddesi ile değişik 2918 sayılı yasanın 98.maddesi gereğince tedravi giderleri ile ilgili yasal sorumluluğun SGK’ya geçtiği, davalı … şirketinin sorumluluğunun kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,
Davacı vekilinin vaki temyizi üzerine sayın çoğunluğun “6111 sayılı yasanın 59.maddesi ile değişik 2918 sayılı yasanın 98.maddesi gereğince tedavi gideri yönünden davalı
sigorta şirketince SGK’ya aktarım yapılıp yapılmadığının araştırılması ve anılan yasa hükümleri çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi…..” görüşü doğrultusunda karar bozulmuştur.
Sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılamıyorum.
2918 sayılı yasanın 98/1 maddesinde “motorlu araçların sebep oldukları kazalarda yaralanan kimselerin ilk yardım, muayene ve kontrol veya bu yaralanmadan ötürü ayakta, klinikte, hastane ve diğer yerlerdeki tedavi giderleri ile tedavinin gerektirdiği diğer giderleri aracın ZMSS’ni yapan sigortacının ZMSS sınırları kapsamında ödeyeceği öngörülmüş iken 25.2.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı yasanın 59.maddesi ile 2918 sayılı yasanın 98/1 maddesinde yapılan değişiklikle “trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ile diğer resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılanacağı” hükmü getirilmek suretiyle ZMSS’nin tedavi giderlerinden doğan sorumluluğu yasa ile SGK’a nakledilmiş,
Yasanın 98/2 maddesinde sigorta şirktetlerince yazılan primlerin ve güvence hesabınca tahsil edilen katkı paylarının SGK’ya aktarılacağı, aktarım ile sigorta şirketlerinin ve güvence hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülüklerinin sona ereceği belirtilmiş,
Yasanın 98/3 maddesinde sigorta şirketi ve güvence hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 5510 sayılı yasanın 89/2 maddesinin uygulanarak ödenmeyen alacakların gecikme cezası ile birlikte icraen tahsil edileceği öngörülmüş,
6111 sayılı yasanın geçici 1.maddesi ile de yasanın yürürlüğünden önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için kanunun 59.maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın 3 yıl süre ile ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketi ve güvence hesabının yükümlülüklerinin sora ereceği vaz edilmiştir.
Sayın çoğunluk ile aramızdaki görüş ayrılığı, 6111 sayılı yasanın 59 ve geçici 1.maddesi kapsamında, yasanın yayınlandığı tarihten önce ve sonrasında meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK’ca karşılanmasında, sigorta şirketince yazılan primler ile güvence hesabınca tahsil edilen katkı paylarının SGK’ya aktarılıp aktarılmadığının araştırılması, aktarım süresinin beklenmesinin gerekip gerekmediği ve SGK’nın davada taraf olup olmayacağı hususlarına ilişkindir.
6111 sayılı yasanın 59 ve geçici 1 maddesi ile 2918 sayılı yasanın 98/1.maddesinde yapılan değişiklikle tedavi giderlerinden doğan ZMSS’nin sorumluluğu SGK’ya nakledildiğinden artık davada ZMSS taraf olmaktan çıkmıştır. Dava aşamasında yasa ile taraf değiştiğinden davaya yasal hasım SGK’nın dahil edilerek davanın SGK huzuru ile görülmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Yasanın 98/2.maddesinde öngörülen aktarım hususu ise SGK ile ZMSS ve güvence hesabı arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiğinden eldeki davada aktarım gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek olmadığı gibi davacının durumunu ağırlaştıran 3 yıllık aktarım süresinin beklenmesinede gerek bulunmamaktadır.
Kaldı ki, yasanın 98/3.maddesi ile aktarımın gerçekleşmemesi halinde SGK’nun 5510 sayılı yasanın 89/2.maddesinde öngörülen haklarını ZMSS’ye karşı kullanacağıda açıktır.
Bu halde; başlangıçta doğru hasma yöneltilen, ancak yargılama sırasında yürürlüğe giren 6111 sayılı yasanın 59.maddesi ile değişik 2918 sayılı yasanın 98/ilk maddesi ile ZMSS’nin taraf olmaktan çıktığı davada, yasa değişikliği ile taraf sıfatını kazanan SGK’nın davaya dahil edilerek aktarım hususunun araştırılmasına, ve aktarım süresinin beklenilmesine gerek kalmaksızın hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulması gerekirken SGK ile ZMSS arasındaki iç ilişkiyi ilgilendiren aktarımın yapılıp yapılmadığı araştırılmasına yönelik sayın çoğunluğun bozma gerekçesine karşıyım.