Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/4357 E. 2013/6127 K. 02.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4357
KARAR NO : 2013/6127
KARAR TARİHİ : 02.05.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (karşı davalı üçüncü kişi) vekili, … İcra Müdürlüğü’nün 2010/1912 sayılı Takip dosyasında yapılan 23.03.2010 günlü hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, mahcuzların ve haciz adresinin borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, tasarrufun iptali davasının ise reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (karşı davacı alacaklı) vekili, dava konusu mahcuzların takip borçlusuna ait olduğunu, ancak borcun doğumundan sonra alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak üçüncü kişi şirkete düşük bedelle devredildiğini, borçlunun bu şirketin ortağı olduğunu, belirterek istihkak davasının reddine, tasarrufun iptali davalarının kabulü ile borçlu ve üçüncü kişi arasında yapılan muvazaalı devir işleminin iptaline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı (borçlu), mahcuzlar üzerinde %10 pay sahibi olduğunu, satışına muvafakat verdiğini, diğer malik tarafından satıldığını savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu hacizde borçlunun hazır bulunduğu, davacı üçüncü kişi şirketin ortağı olduğunu ve mahcuzları devrettiğini beyan ettiği, İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla
alacaklı yararına olduğu, icra takibine dayanak borcun iş kazasından kaynaklandığı, borçlunun mahcuzları kaza tarihinden sonra kurucusu ve ortağı olduğu davacı üçüncü kişi şirkete fatura karşılığında devrettiği, İİK’nin 44. maddesindeki gereklerin yerine getirilmediği, diğer yandan İİK’nin 280/3. maddesi uyarınca üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarına zarar verme kastı ile hareket ettiğini bilebilecek durumda olduğunu“ gerekçesi ile istihkak davasının reddine, tasarrufun iptali davasının kabulü ile üçüncü kişi ve borçlu arasında yapılan devir işlemlerinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı (karşı davalı) üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı (karşı davalı) üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” ve aynı Kanun’un 97/17. maddesi uyarınca karşı dava olarak açılan “tasarrufun iptali” davası niteliğindedir.
Tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verildikten sonra “dava konusu yapılan ve 06.12.2004 tarihli faturalar kapsamında kalan taşınırlar üzerinde davacı alacaklıya alacak ve fer’ileri ile sınırlı olarak cebri icra yoluyla alacağını alma yetkisinin tanınmasına” şeklinde hüküm kurulması gerekirken, “istihkak davacısı ve borçlu arasında yapılan devir işlemlerinin iptaline“ denilerek infazda tereddüt yaratacak biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın hüküm fıkrasının B–1. bendindeki “…istihkak davacısı ile borçlu … arasında yapılan devir işlemlerinin iptaline” cümlesinden sonra gelmek üzere “…dava konusu yapılan ve 06.12.2004 tarihli faturalar kapsamında kalan taşınırlar üzerinde davalı karşı davacı alacaklıya alacak ve fer’ileri
ile sınırlı olarak cebri icra yoluyla alacağını alma yetkisinin tanınmasına.” ibarelerinin eklenmesine, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalı 3.kişiye geri verilmesine 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.