Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/4311 E. 2013/16117 K. 21.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4311
KARAR NO : 2013/16117
KARAR TARİHİ : 21.11.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı (3.kişi) vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2007/8177 sayılı dosyasından yazılan talimat uyarınca İskenderun 2.İcra Müdürlüğünün 2007/196 sayılı Talimat dosyasından davacıya ait prinçlerin 06.06.2007 tarihinde Umut Antreposunda haczedildiğini belirterek, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, dava konusu 3000 ton princin borçluya verilen kredinin teminatı olarak kendilerine rehnedildiğini daha sonra alacaklılardan mal kaçırma amacı ile davacıya devredildiğinden haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, hacizli princin borçlu tarafından ithal edildiğini ancak İskenderun Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğünün 17.05.2007 tarihli karar va onayı ile davacı şirkete devredildiğini, Gümrük Müdürlüğünün bu devri antrepoya bildirmesi gerekirken bildirmediğinden borçluya aitmiş gibi haczedildiğini belirtmiştir.
Mahkemece, davacı ve borçlu şirketlerin kardeş şirket oldukları, yurt dışından yaptıkları ithal işlemlerinde gerçeğe aykırı fatura düzenlemek ve usulsüzük yaptıkları yönünde soruşturma bulunduğunu, aralarındaki yakın bağ nedeniyle mal kaçırmak için birlikte hareket ettikleri ve istihkak iddiasının haklı olmadığı kanaatine varıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından, vekalet ücreti yönünden alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve borcun doğumundan sonra borçlu ve 3.kişi arasında yapılan satışın alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olduğunun sabit bulunmasına göre davacı 3.kişinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı alacaklı vekilinin temyizine gelince:
İstihkak davaları Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11.maddesi 4.fıkrası son cümlesi gereğince nisbi vekalet ücretine tabi davalardan olup takip konusu alacak miktarı ile haczedilen malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilir.Mahkemece ,dava red edildiğinden davalı alacaklı yararına değeri daha düşük olan hacizli mal değeri 2.850.000,00TL üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırdır.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK’nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3.bendindeki “1.200,00TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “74.526,00TL” ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 5,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalı alacaklıya geri verilmesine 21.11.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.