Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/3906 E. 2012/8367 K. 02.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3906
KARAR NO : 2012/8367
KARAR TARİHİ : 02.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalının işleteni olduğu aracın, dava dışı H… kullanımında iken karıştığı kaza sonucu iki aracın hasarlanmasına neden olduğunu, müvekkili tarafından karşı araç hasarı için 8.500 TL ödeme yapıldığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olması nedeniyle ödenen bedelin davalıdan rücuan tahsili için başlatılan icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı … şirketinin, müvekkiline ait aracı ZMSS poliçesi ile sigortaladığını, bu nedenle karşı araç hasarını poliçe kapsamına göre ödemesi gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibinin 9.076 TL’sine yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak miktarı 8.652 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının ’nin yerleşmiş uygulamalarına göre; Genel Şartların bu maddesinde “tam kusur” dan değil, “kasıt” veya “ağır kusur”’dan söz edilmekte olup, ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği kabul edilmektedir.
Somut olayda, sigortalı araç sürücüsünün, kendi şeridinde seyri sırasında başka bir araç tarafından sıkıştırılması üzerine direksiyon hakimiyetini kaybedip kendi şeridinden çıkarak karşı şeride geçmesi sonucu karşıdan gelen araçla çarpışması ile kaza meydana gelmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirtilmişse de yukarıda açıklandığı üzere olayda sigortalı araç sürücüsünün ihlali, bir kasıt ve ağır kusur olarak nitelendirilemez.
Bu durumda mahkemece, davacı sigortacının, sürücünün kasta dayanmayan tam kusuru sebebiyle verdiği zarardan dolayı üçüncü kişiye ödediği tazminat bakımından rücu hakkının bulunmadığı gözetilerek, davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.