Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/3410 E. 2012/10286 K. 01.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3410
KARAR NO : 2012/10286
KARAR TARİHİ : 01.10.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACI (3.kişi) :…
DAVALI (Alacaklı) :1-…

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (3.kişi) vekili, davalı alacaklı tarafından borçlu aleyhine Pendik 2.İcra Müdürlüğünün 2009/1931 ve 2009/2179 sayılı dosyasından yürütülen takipte uygulanan 10.4.2009 tarihli haciz işleminde borçlu ile ilgisi bulunmayan davacıya ait işyerindeki menkullerin haczedildiğini ileri sürerek, haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, istihkak davasının reddi ile tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuş, karşı dava olarak; davacı 3.kişi ile borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik tasarrufun İİK.nun 277.vd. maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (borçlu)cevap vermemiştir.
Yargılama sırasında davacı alacaklının İİK.nun 277.vd. maddelerine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali davası eldeki asıl davadan tefrikle ayrı esasa kaydına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkemece, haczin davacı 3.kişinin işyeri adresinde yapıldığı, borçlunun daha önceki tarihte adresini naklettiği, mülkiyet karinesinin davacı 3.kişi lehine olduğu, aksinin davalı alacaklı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile ilgili takip dosyalarında 10.4.2009 tarihinde haczedilen mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

../…

-2-
2012/3410
2012/10286

Uyuşmazlık 3. kişinin İİK.nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davası ile alacaklının İİK. nun 97/17 maddesine dayalı karşılık tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
1-) Kural olarak, İİK.nun 277 vd.maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülür. (İİK.md.281) Ancak, 3.kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK.md.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşı, karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK.md.97/17) Bu durumda, karşılık tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır.
Gerçekten İİK.’nun 97/17. maddesinde, istihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklının bu kanunun 11. babı hükümlerine dayanarak geçici veya kesin aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın karsılık dava olarak iptal davası açabileceği, her iki davada tarafların gösterecekleri tüm delillerin hakim tarafından serbestçe değerlendirileceği yazılıdır.
Somut olayda; davalı alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davası 02.9.2009 tarihli dilekçe ile “karşılık dava” olarak açılmıştır. 24.2.1954 günü E.2, K:7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da ayrıca vurgulandığı gibi, karşılık dava olarak acılan tasarrufun iptali davası Tetkik Merciince görülür. Öte yandan; bu davalar dava konusu malın aynına ilişkin olmayıp, şahsi nitelikte olduğundan; istihkak davasının kabulü, tasarrufun iptali davasında yargılama yapılmasına engel teşkil etmeyeceğinden, davalı alacaklının delillerinin serbestçe değerlendirilerek oluşacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karşılık davanın asıl davadan tefrikine (görev yönünden) ve ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-) Davacı 3.kişinin istihkak davası yönünden kabule göre de; dava konusu haczin takip talebi ve takip dayanağı çekte gösterilen, borçlunun ticaret sicilde kayıtlı olup, 02.2.2009 tarihine kadar ticari faaliyetini sürdürdüğü adreste yapılması, borcun doğumu ve takip tarihine çok yakın bir tarihte borçlunun adresini nakletmesi, bu tarihten çok kısa bir süre sonra 25.3.2009’da 3.kişinin aynı yerde ticari

../…

-3-
2012/3410
2012/10286

faaliyete başlaması, İİK.nun 8.maddesi uyarınca aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağı içeriğine göre, haczin borçlunun eski çalışanları huzurunda yapılıp, borçlu etiketini/amblemlerini taşıyan koliler ve borçluya ait evraklar bulunması, 3.kişinin bilgisayarında borçluya ait kayıtlara ulaşılması, borçlu ile 3.kişinin aynı iş kolunda, yakın tarihlerde ve aynı adreslerde faaliyette bulunmaları, Dairece aynı tarihte temyiz incelemesi yapılan mahkemenin 2009/708 E.,2011/372 K. sayılı dosyasındaki bilgi ve belgelere göre, daha önce aynı borçluya ait olan işyerlerinin birleştirilerek (işyeri kapı numaraları farklı görünse de) ticari faaliyete devam edilmiş olması karşısında, İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup olmadığı, borçlu ile 3.kişi arasında alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler ve devirler yapılıp yapılmadığı, muvazaa yoksa bile borcun doğumundan sonra yapılan bu nitelikteki devirlerin İİK.nun 44.ve B.K.nun 179.maddeleri gereğince alacaklının haklarını etkilemeyeceği, 3.kişinin ibraz ettiği, borcun doğumuna çok yakın ve takipten sonraya ilişkin belgelerin (vergi kaydı, bayilik sözleşmesi, kira sözleşmesi, faturalar vs.) her zaman temini ve düzenlenmesi mümkün nitelikteki belgelerden olup, yasal mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olup olmadığı mahkemece etraflıca tartışılıp değerlendirilmeden, 3.kişinin istihkak davasının kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması da isabetli değildir.
O halde, temyiz eden alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun görülmeyen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 1.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.