Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/3341 E. 2012/4663 K. 16.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3341
KARAR NO : 2012/4663
KARAR TARİHİ : 16.04.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı (Alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece 18.8.2010 tarihli Ek karar ile hükmün kesin olarak verilmiş olduğu gerekçesiyle red edilmiş, bu defa davacı vekili Ek kararın ortadan kaldırılarak hükmün bozulması yönünden temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (Alacaklı) vekili, müvekkili tarafından dava dışı borçlu . Nakliyat Ltd.Şti. aleyhine yürütülen takipte, Gölyaka İcra Müdürlüğünün 2008/209 Tal. sayılı dosyasından 21.4.2009 tarihinde uygulanan haciz işleminde, davalı 3.kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, haciz yapılan işyerinin borçluya ait olduğunu ileri sürerek, istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (3.kişi) vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; mahcuzlar 3.kişi elinde haczedildiğinden mülkiyet karinesinin 3.kişi lehine olduğu, ispat yükünün davacı alacaklıda bulunduğu, haciz yapılan adresin borçlunun ticaret sicilde kayıtlı olan adresi olmadığı, 3.kişinin haciz yapılan yere ilişkin vergi kaydı ve kira sözleşmesi ibraz ettiği, devir ve muvazaa iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine kesin olmak üzere karar verilmiş, bu esas hükme yönelik olarak davacı vekilinin temyiz talebi, mahkemece 18.8.2010 tarihli Ek karar ile hükmün kesin olarak verilmiş olduğu gerekçesiyle red edilmiş, bu defa davacı vekili Ek kararın ortadan kaldırılarak hükmün bozulması yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.Her ne kadar, mahkemece anılan Ek Karar ile temyiz isteminin hükmün kesin nitelikli olduğundan bahisle reddine karar verilmiş ise de 2010 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 4.110,00 TL.nı geçmesi gerektiği, somut olayda, temyiz konusu dava değerinin mahcuzların değeri olan 13.220,00 TL.olduğu, bu durumda, 20.7.2010 tarihli asıl hükmün kesin nitelikte olmadığı anlaşıldığından, mahkemenin 18.8.2010 tarihli Ek kararının HUMK.nun 434/3.maddesi yollaması ile aynı yasanın 432/son maddesi uyarınca, ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilerek, dosyanın esasına yönelik olarak yapılan incelemede; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı (Alacaklı)’dan alınmasına 16.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.