Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/3235 E. 2012/12815 K. 20.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3235
KARAR NO : 2012/12815
KARAR TARİHİ : 20.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı borçlu Hesna Demirdamar arasındaki 2.3.2006 tarihli kredi sözleşmesi gereği borçlu adına kayıtlı … Plakalı aracın müvekkiline rehinli olduğunu, kredi borcu ödenmediğinden borçlu hakkında 8.7.2008 tarihinde … İcra Müdürlüğünün 2008/8884 sayılı takip dosyası ile 21.898,54 TL alacak için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptıklarını, dava dışı borçlunun davalı idareye de vergi borcu bulunduğundan müvekkili bankaya rehinli aracın davalı idare tarafından 22.10.2008 tarihli açık arttırmada 12 500,00 TL bedelle satıldığını, rehin bedelinin altında bir bedelle satışa muvafakatleri olmadığını, davalı idareye başvurmalarına rağmen talebin 30.3.2009 tarihinde reddedildiğini, davalı idare tarafından gönderilen yazının 6183 Sayılı Yasanın 66 maddesi gereğince istihkak iddiasına ilişkin olduğunu, dava konusu araç üzerinde müvekkili bankanın rehin hakkı olduğundan istihkaka konu olabilecek bir iddialarının olmadığını, İİK 206. madde gereğince rüçhanlı alacak olan davacı alacağının yok sayılmasının yasal olmadığını, İİK 115 ve 116 maddelere aykırı olarak yapılan satış nedeniyle 23.3.2009 tarihi itibarıyla 28.126,00 TL rehinli alacak toplamının işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı idare vekili, davanın Maliye Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğinden müvekkili aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini, dava konusu aracın dava dışı borçlunun vergi borcu nedeniyle 30.1.2008 tarihinde haczedildiğini ve 15.10.2008 tarihinde satışa çıkarıldığını, 23.10.2008 tarihinde satıldığını,satıştan önce 2.7.2008 tarih, 23.7.2008 tebliğ tarihli yazı ile davacıya 6183 Sayılı Yasanın 66 maddesi gereğince rehin hakkının sorulduğunu ancak davacının cevap vermediğini, satıştan sonraki davacı başvurusunun 30.3.2009 tarihli cevapla, banka alacağı 6183 Sayılı Yasanın 66 maddesine göre yok sayıldığından reddedildiğini, haciz ve satış işlemlerinde usulsüzlük ve davalı idarenin kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia,savunma toplanan deliller ve bilirkişi raporu gereğince, davacı araç üzerinde rehin olduğunu bu nedenle alacağının mevcut olduğunun bilinmesi gerektiğini ileri sürmekte ise de alacak sona ermesine rağmen kayıtlardaki rehnin her zaman terkin ettirilmediği de bilindiğinden, davacı kendisine yapılan uyarılı bildirime karşı alacağının mevcut olduğunu bildirmesi gerekirken bildirmeyerek zararın gerçekleşmesine kendi kusuru ile sebebiyet vermiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, rehin alacağından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı ve davalı İdare borçlusu …’a ait 06 AZ 3644 plakalı araç 2.3.3006 tarihli 24.000,00 TL’lik kredi sözleşmesinin teminatı olarak davacı bankaya rehinli olup anılan banka tarafından kredi borcu ödenmediği için Ankara 14.İcra Müdürlüğünün 2008/8884 sayılı takip dosyası ile 8.7.2008 tarihinde 21.898,54 TL alacak için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı ve davacının 27.4.2009 ve 25.8.2009 tarihlerinde satış talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Aynı araç Davalı İdare tarafından da araç malikinin 11.552,79 TL’lik vergi borcu nedeniyle 30.1.2008 tarihinde haczedilmiş, 15.10.2008 tarihinde satışa çıkarılmış 23.10.2008 tarihinde 12.625,00 TL bedelle davalı idare tarafından satılarak aracın aynından doğan 2.236,50 TL ve otopark ücreti olan 670.00 TL satış bedelinden düştükten sonra vergi borcun mahsuben 9.593,50 TL’nin davalı idare tarafından tahsil edildiği anlaşılmaktadır.

Davalı idarenin, davacı bankaya gönderdiği 2.7.2008 tarih, 23.7.2008 tebliğ tarihli yazısından İdarenin, davacının dava konusu araç üzerindeki 2.3.2006 tarihli rehnini bildiği, bu rehne itiraz etmediği, anılan yazı ile banka haczinin devam edip etmediğini, ediyorsa miktarının bildirilmesini istediği anlaşılmaktadır. Davacının bu yazıya cevap vermemiş olması onun rehin hakkını ortadan kaldıran bir durum olmadığı gibi,2008/8884 sayılı takip dosyası içeriğinden de rehin konusu borcun halen ödenmediği ve takibin devam ettiği anlaşılmaktadır.Davacının rehin alacağı, rüçhanlı alacak olması, dava konusu aracın bilirkişi tarafından belirlenen değerden satılması, davalı İdarenin sıra cetveli düzenleme yetkisi bulunmaması nedeniyle satış bedelinden (satışı davacı yaptırmış olsaydı araçın aynından doğan vergi borcu ve otopark ücreti gibi zorunlu satış masrafları yine düşülecekti) kalan 9.593,50 TL’nin 23.10.2008 tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.