Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/2974 E. 2012/9698 K. 21.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2974
KARAR NO : 2012/9698
KARAR TARİHİ : 21.09.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada … Aile ve … 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, boşanma öncesindeki müşterek konuttaki davacıya ait eşyaların aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir.
Aile Mahkemesince, tarafların boşanması nedeniyle talebin, menkul eşya hakkındaki istihkak davası niteliğinde olduğu ve genel hükümler çerçevesinde görülebileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın, ortak malların tasfiyesine ilişkin olması nedeniyle, aile mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
TMK.’nun 226. maddesinde “her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır.”
TMK.’nun 227. maddesinde “eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık olmaksızın katkıda bulunmuşsa tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiyesi sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıcındaki değeri esas alınır.”
Türk Medeni Kanununun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “TMK.’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde
başka bir mal rejimi seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.” hükümleri yer almaktadır.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde “22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır.
Somut olayda; davanın Türk Medeni Kanununun yürürlük tarihi olan 01.01.2002 tarihinden sonra açıldığı, uyuşmazlığın çözümünde eşler arasındaki mal rejimini düzenleyen Türk Medeni Kanununun 202. ve devamı maddeleri ile aynı yasanın eşin diğer eşte kalan mallarının geri alınmasına ilişkin 226. maddesi ve gerekirse değer artış payını düzenleyen 227. maddesinin de tartışılması gerektiği, bu maddelerin de Türk Medeni Kanununun 2. kitabında yer aldığı ve aile mahkemesinin görevi kapsamında olduğu anlaşılmakta, davanın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince … Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.