Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/28 E. 2012/12717 K. 19.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/28
KARAR NO : 2012/12717
KARAR TARİHİ : 19.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile katılma yoluyla davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı aracın tek taraflı trafik kazasında hasarlandığını, davalının sigorta tazminatı ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL. tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, sigortalı aracın Rent-a car olarak kullanıldığı ve davalı sigortanın tazminat yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile katılma yoluyla davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve poliçede özel hüküm olmasına karşın kasko sigortalı aracın kaza sırasında kiralık (Rent a-car) olarak kullanıldığının kanıtlanmış olmasına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün
ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı ve davalıdan alınmasına, 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

– KARŞI OY –

Dava kasko sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
TTK.’nun 1290.maddesi ve Kasko Sigortası Genel Şartlarının c.2.2. maddesi uyarınca, sigorta ettiren kimse sigortacının sözleşme yapılırken gerçek tdurumu bildiği takdirde sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır koşullarda yapmasını gerektirecek bütün hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğü yerine getirmemiş olması her ne kadar sigortacıya gerçeği öğrendiği tarihten itibaren bir ay içerisinde sigortalının kastı varsa akitten cayma hakkı verirse de, sigortalının kastı yoksa, yani ihlal kusura dayanıyorsa bu hak rizikonun gerçekleşmesinden sonra kullanılamaz, sigortacının orantılı tazminat ödemesi gerekir.
TTK.nun 1266 maddesine göre poliçede nelerin yazılı olacağı belirlenmiştir. TTK. nun 1264/4 maddesine göre de genel şartlarda yazılı olmayan bir husus sigortalı aleyhine değiştirilemez. Değiştirilmiş ise bu değişiklik geçersizdir. BK.nun hükümleri TTK. 1264/1 maddesi gereğince ticaret kanununun bu konuları düzenleyen beşinci kitabında düzenleme olmazsa uygulanır. Ancak, poliçe genel şartlarının sigortalı aleyhine değiştirilemeyeceği TTK.1266, 1264/4 maddeleri kapsamında düzenlendiğinden TTK. 1264/1 maddesi gereğince somut olayda BK.nun hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
O halde mahkemece, hususi olarak sigortalanan araç için tahakkuk ettirilen prim ile aracın kiralanarak kullanılacağının bilinmesi durumunda ödenmesi gereken prim
miktarı belirlenerek, arasındaki orana göre hasardan proporsiyon indirimi yapılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu nedenle sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.