YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2159
KARAR NO : 2012/4934
KARAR TARİHİ : 19.04.2012
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2007/3460 sayılı takip dosyasından haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu, davalı 3. kişi ile borçlu şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, aynı iş kolunda ve aynı yerde faaliyet gösterdiktelirini ileri sürerek, 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 3. kişi vekili davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece hacizden itibaren 1 yıl içinde satış istenmediği için haczin düştüğü davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükmün davacı alacaklı vekilince temyiz edilmesi üzerine karar, Dairemizin 17.3.2011 gün ve 2010/8761 – 2001/2330 sayılı ilamıyla davanın yasal süresi içinde açıldığı dava açılmakla 106.maddesindeki sürelerin kesildiği istihkak davasında bu sürelerin işlemeyeceği, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı 3. kişi temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu haciz, borçlunun ticaret sicil adresinde yapılmıştır. İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu/alacaklı yararınadır. Bu yasal karine aksinin davalı 3. kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. 3. kişinin dayandığı işleyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı ve borcun doğum tarihinden sonraki tarihli faturalar ile yine borcun doğum tarihinden bir gün önceki tarihi taşıyan vergi levhası ve kira sözleşmesi karine aksini ispata yeterli olmadığı gibi davalı 3. kişinin haciz adresindeki faaliyetine borçludan sonra başladığı anlaşıldığından borçlu şirket ile 3. kişi şirket arasındaki ilişki ticari işletme devri niteliğinde olup İİK.nun 44 ve BK.nun 179.maddeleri uyarınca işletmeyi devralan 3. kişi, iki yıl süreyle işletmenin borçlarından da sorumlu bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı 3. kişi temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 540,14 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı 3.kişiden alınmasına 19.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.