Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/2059 E. 2012/7143 K. 31.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2059
KARAR NO : 2012/7143
KARAR TARİHİ : 31.05.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili müvekkiline kasko sigortalı aracın davalının maliki ve sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirtip sigortalıya ödenen tazminatın davalıdan tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile Davalının Bakırköy 12. İcra Müdürlüğünün 2010/6052 takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 931,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Dava, TTK.’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
TTK.nun 1301.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere sigortacının sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelinin sigortalısına ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle sigortacının 3. şahsa rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarihtir. Somut olayda davacı … tarafından sigortalısına hasar bedeli 12.10.2009 tarihinde ödenmiştir. Bu nedenle davalının faizden sorumluluğunun başlangıcının hükmedilen miktara göre halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olan 12.10.2009 olarak kabulü gerekirken, icra takip tarihinden itibaren işleyecek faize hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “… fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa” tümcesinden sonra gelen “takip” ibaresinin hükümden çıkarılmasına ve yerine “12.10.2009” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.