YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1977
KARAR NO : 2012/12809
KARAR TARİHİ : 20.11.2012
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiş davalı … vekilincede duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 20.11.2012 Salı günü davacı vekili Av. …geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili davalı … …’in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait olan taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece ivazlar arasında fahiş fark bulunması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiş, mahkemece temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiş olup davalılar vekilleri bu kez red kararını ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere, dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkeme kararı hükmü temyiz eden davalı … vekili avukat …’e 15.08.2011 tarihinde diğer davalı … vekili avukat …’a 17.08.2011 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına, temyiz dilekçelerinin davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı olarak 1086 sayılı HUMK’nun
432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 09.09.2011 tarihinde verilmiş bulunmasına, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan iptal davalarının aynı yasanın 281. maddesi hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğundan ve temyiz tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK 176/1 maddesi ve bu fıkranın 11. bendi uyarınca bu davalarda adli ara verme söz konusu olmadığı gibi HUMK’nun 177. maddesi hükmü de uygulanamayacağına, bu nedenle süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca Yargıtay’ca da bu yolda karar verilebileceğinden süresinden sonra yapılan temyiz istemlerinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, 900.00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.822,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 20.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.