Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/1905 E. 2012/4237 K. 09.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1905
KARAR NO : 2012/4237
KARAR TARİHİ : 09.04.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (3.kişi), davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlular … aleyhine İstanbul 8.İcra Müdürlüğünün 2009/2517 sayılı dosyasından yürütülen takipte uygulanan 01.6.2010 tarihli haciz işleminde borçlular ile ilgisi bulunmayan kendisine ait evdeki menkullerin haczedildiğini, haczin yapıldığı taşınmazın aynı alacaklı tarafından borçlular aleyhine yapılan takipte kendisi tarafından ihale ile satın alındığını ve içindeki eşyaların da kendisine ait olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; haczin yapıldığı taşınmazın davacı tarafından 07.12.2009 tarihinde yapılan icra ihalesinde satın alındığı, davacının bu taşınmazda ikamet ettiği, borçluların adresten taşınmış olduğu, borçluların davacı 3.kişinin kızı ve damadı olmasının mahcuzların borçlulara ait olduğunu ispata yeterli olmadığı, davacının mahcuzların kendisine ait olduğunu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kanıtladığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile mahcuzların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle, sonuç olarak mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılması şeklinde hüküm kurmak gerekirken ve istihkak davalarında mülkiyetin tespitine yönelik karar verilemeyeceği dikkate alınmadan, yazılı şekilde mahcuzların davacıya ait olduğunun tespitine şeklinde hüküm kurulması doğru değildir.
Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı H.M.K.nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle, HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının (1) nolu bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Davanın Kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 9.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.