Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/1901 E. 2012/4843 K. 18.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1901
KARAR NO : 2012/4843
KARAR TARİHİ : 18.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlular Safi ve Reşat aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek borçluların, dava konusu taşınmazlarını davalı …’e onun da davalı …’e satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı borçlular ile davalı … arasındaki önceye dayanan alım satım ilişkilerinden dolayı bu davalı yönünden davanın kabulüne ancak davalı 4. kişi Kanber’in kötüniyetinin ispatlanamamış olmasından dolayı davalı …’in bedel ile sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlu Bekir ile davalı … arasında gerçekleşen taşınmaz alışverişinin iptali istenen taşınmaz alışverişindin önce gerçekleşmesinden dolayı davalı …’in borçlu Safi’nin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK. 280/I) nazaran davalı 3. kişinin sair temyiz itirazlarının; davacı vekilinin davalı 4. kişi Kanber’e yönelik temyiz itirazlarının ise adı geçen davalı için bedel farkının -İİK.nın 278/I fıkrasındaki sürenin geçmiş olması bir yana bırakılsa dahi- tek başına iptal nedeni olarak kabul edilemeyeceğine, davacı tarafça bu davalının, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek
kişilerden olduğuna yönelik de yeterli delil ibraz edilememiş olmasına göre tümüyle reddi gerekir.
2- Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte davadaki gibi iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK.nın 283/II maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malları elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Somut olayda dava konusu edilen taşınmazların 3. kişi Bekir tarafından elden çıkarıldığı da gelen kayıtlardan anlaşıldığından taşınmazların davalı … tarafından davalı Kamber’e satıldığı tarihteki gerçek değeri belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 174,95 TL fazla alınan harcın temyiz eden davacıya geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ya geri verilmesine 18.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.