Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2012/16694 E. 2014/7264 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16694
KARAR NO : 2014/7264
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Korkuteli İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/03/2012
NUMARASI : 2011/97-2012/19

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Elmalı İcra Müdürlüğünün 2011/156 sayılı takip dosyasından 9.8.2011 tarihinde haczedilen buğday ürününün müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin zilyetliğinde olan tarlada yapıldığını, taşınmazın mirasçılar arasında haricen taksim edildiğini, hacze konu ürünlerin bulunduğu taşınmazın haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlunun geçimini çiftçilikle sağladığını, kardeşi olan davacı 3.kişinin ise çiftçilikle uğraşmadığını, haczin borçlunun elinde gerçekleştirildiğini, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğunu, aksinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece haczin davacının murisinden kalan taşınmaz üzerinde gerçekleştirildiği, borçlunun bu taşınmazları davacı ile aralarında yaptıkları anlaşma sonunda ekim ve dikim masrafları davacı tarafından karşılanmak üzere bilfiil kullandığı, buğday mahsülünün davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihak davasına ilişkindir.
Dava konusu haciz, kardeş olan borçlu ve 3.kişiye babalarından intikal eden taşınmaz üzerinde yapılmıştır. Haciz mahallinde hazır bulunan A.. Ö..’de taşınmaz üzerinde bulunan buğday ürününün borçlu ve 3.kişi tarafından biçtirildiğini beyan etmiştir. Bu halde taşınmazın borçlu ve 3.kişi tarafından birlikte elde bulundurduklarının kabulü gerekir. Bu durumda İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Karine aksinin davacı 3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir. Borçlu ve 3.kişiye babalarından intikal eden parselin rızai taksiminin yapıldığı iddia edilmiş ise de, 1961 yılında kadastro tesbiti yapılan taşınmazın halen miras bırakanları adına kayıtlı olup, rızai taksimi ve davacı tanıklarının soyut düzeyde kalan beyanları da karine aksini ispata yeterli olmadığından davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 8.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.